Connect with us

Videolar

Üsküdar’da Eylem: Siyonist Gemilere Akdeniz’de Geçit Yok

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, Özgür Yazarlar Birliği ve TOKAD; Gazze nöbetlerine devam ediyor.

27 Nisan 2025 pazar günü Üsküdar’da, Mimar Sinan Meydanındaki nöbet eylemi “Siyonist Gemilere Akdeniz’de Geçit Yok – İsrail’i Tanıma, Tam Ambargo Uygula” temasıyla yapıldı.

Topluluk adına Şilan Deniz ve Cahit Erdem Örs birer açıklama yaptılar. Açıklamalarda BTC hattından İsrail’e akan petrolün kesilmesi, ABD-NATO üslerinin kapatılması, İsrail’le ticaretin kesilmesi talep edildi.

Akdeniz’de muhtelif limanlara uğrayarak, ABD’den gelen F-35 savaş uçağı parçalarını Siyonist rejim kontrolündeki Hayfa limanına taşıyan Nexoe Maersk gemisinin rotasını değiştirdiğinin öğrenildiği vurgulanan açıklamada, Türkiye’den ve başta Fas, İspanya ve Fransa olmak üzere pek çok ülkede yükselen tepkiler ve yürütülen mücadele sonrasında gemi tüm plânlarını değiştirmek zorunda kaldığı vurgulandı, konuşmanın sonunda şu çağrıya yer verildi:

“Fas’tan Türkiye’ye, Fransa’dan İspanya’ya kadar küresel intifada çağrısını yükselten halkların eylem ve protestolarının etkisiyle bu katil gemi, yol üstündeki yüklerinin tamamını alamamış ve Mersin limanına da uğramaktan vazgeçmiştir. Mücadeleye devam edersek geminin Hayfa’ya gitmesini bile engelleyebiliriz!

İşbirlikçi yöneticilerin yapmadığını halklar olarak biz yapabiliriz. Siyonizm’e, soykırıma çalışan diğer bütün sevkiyatları da bu şekilde durdurabiliriz, durdurmalıyız!

Yeter ki mücadeleden geri durmayalım, soykırım ve işgal bitene kadar meydanları, limanları terk etmeyelim!

Eylem boyunca “Limanlar Siyonizm’e Kapatılsın, Gemileri Durdur Direnişi Büyüt, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Katil İsrail Filistin’den Defol, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Siyonist Gemilere Akdeniz’de Geçit Yok, Siyonist Gemilere Mersin’de Geçit Yok, Katil İsrail İşbirlikçi AKP, Gazze’de Çocuklar Açlıktan Ölüyor, İkinci Nakba’ya İzin Vermeyeceğiz, Bakü-Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Yaşasın Küresel İntifada, İşbirlikçi Aliyev Hesap Verecek, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, İsrail’le Ticaret Filistin’e İhanet, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, İsrail’e Değil Filistin’e Sevkiyat, Gazze’de Çocuklar Açlıktan Ölüyor, İsrail’i Tanıma Tam Ambargo Uygula” gibi sloganlar atıldı, tekbir getirildi.

Haber: M. Yusuf Arıcı

Tıklayın, yorumlayın
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Haberler

İstanbul’dan Küresel Gazze Yürüyüşüne Destek: Halklar Yürüyor, İntifada Büyüyor!

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, TOKAD ve ÖYB, Üsküdar sahilde düzenledikleri bir yürüyüşle “Küresel Gazze Yürüyüşü”ne destek eylemi yaptı.

Eylem boyunca “Halklar Yürüyor İntifada Büyüyor, İnsanlık Yürüyor İntifada Büyüyor, Yaşasın Gazze Yürüyüşümüz, Madleen Gemisi Onurumuzdur, Katil İsrail Filistin’den Defol, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Nehirden Denize Özgür Filistin, Yaşasın Küresel İntifada, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi, Hepimiz Madleen’in Yolcusuyuz, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Gemiler Gazze’ye Hayfa’ya Değil, Siyonist Sermaye Limanlardan Defol, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Limanlar Siyonizm’e Kapatılsın, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İnsanlık Onuru Siyonizm’i Yenecek” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

EYLEMİN ikinci videosunu bu linkten takip edebilirsiniz.

***VİDEONUN TAMAMINI bu alternatif linkten takip edebilirsiniz.***

 Topluluk adına Şilan Deniz ve Serhat Altın’ın okuduğu açıklamanın tam metni:

 İNSANLIK, GAZZE’YE YÜRÜYOR! HUMANITY IS MARCHING TO GAZA!

YAŞASIN KÜRESEL GAZZE YÜRÜYÜŞÜMÜZ! YAŞASIN KÜRESEL İNTİFADA!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli dostlar,

Tarihî günlerden geçiyoruz.

İki yıla yakındır Siyonist soykırıma karşı süren Gazze direnişi, ayağa kaldırdığı vicdanları yavaş yavaş yeni bir merhaleye taşıyor!

Madleen gemisinin cesur öncülüğü, soykırıma karşı özgürlük cephesinin yeni atılımlarını müjdeliyordu.

Madleen gemisini Akdeniz’in ortasında durdurarak yolcularıyla birlikte kaçıran İsrail, bir kez daha insanlığın nazarında mağlup olup aşağılanmıştır.

12 cesur yürek, korku duvarlarını paramparça etmiş, Siyonist işgal ve katliam rejiminin kalbine gidecek yolları işaretlemiştir!

Madleen gemisi, sadece İsrail’i mağlup edip aşağılamamıştır! Aynı aşağılanma ve mağlubiyeti bütün hain ve işbirlikçi rejimlere de yaşatmıştır!

Devâsâ ordu, silah, ekonomik ve siyasi imkânlarıyla övünüp duran bölge ülkeleri korkudan pısıp kalmış, herhangi bir ses çıkarıp tepki verememiştir.

12 cesur yürek bütün o ordulardan, devletlerden daha etkili olunabileceğini açıkça göstermiştir.

Hepsini derin bir minnetle selamlıyoruz!

Direniş’in dostları,

Konuşmamızın başında “Gazze direnişi, ayağa kaldırdığı vicdanları yavaş yavaş yeni bir merhaleye taşıyor!” demiştik.

İki yıla yaklaşan bir periyotta dünyanın dört bir yanında sürdürülen mücadelede halklar yavaş yavaş fiili aşamaya doğru geçmektedir.

Evet, Madleen gemisi bunun ilk işaretlerini verdi.

Şimdi de dünyanın onlarca ülkesinden gönüllü katılımcıların örgütlediği “Küresel Gazze Yürüyüşü” bu yeni merhalenin ilk somut adımıdır.

Binlerce insan, rotasını Refah olarak belirlemiş ve yeryüzünün farklı cihetlerinden Mısır’a akın etmeye başlamıştır.

Özellikle FasCezayirTunus hattından hareket eden konvoydaki coşku ve samimiyet bizi heyecanlandırmakta; Türkiye ve Avrupa’dan tahminlerden çok daha fazla gerçekleşen katılım, bu merhalenin tesirinin boyutlarını göstermektedir.

Bu arada şunu vurgulamak ihtiyacı hissediyoruz:

İşbirlikçi ve darbeci Mısır rejimi, bu girişimi engellemek isteyecektir.

Uzak diyarlardan gelen Filistin dostlarını, türlü bahanelerle geri göndermeye çalışacaktır.

Bunlar, bölgedeki ihanet rejimlerinin son çırpınışlarıdır.

Ümitvâr olun! Allah’ın bir rahmeti olarak onca bedel üzere boy veren İntifada, insanlığı bambaşka menzillere taşıma potansiyel ve imkânlarını Rabbimizden eşsiz bir nimet olarak göstermeye başlamıştır.

Bu somut merhaleler elbette hedef alınacaktır ancak dediğimiz gibi İntifada’nın bereketiyle dünyada bu selin önünde duracak bir güç artık kalmamıştır!

İşte bu inanç ve umutla bugün burada, Üsküdar sahilde toplanan bu insanlar, bu mübarek şafağın yoldaşları olmakla iftihar etmektedirler.

Yıllar boyunca İntifada’nın ezilenlerden yana farklı çağrılarına koşan bu yürekler “Küresel Gazze Yürüyüşü”nün omuz vericileridir.

Bu büyük yürüyüş, bir ulu çınarın yıllar süren kökleşme ve boy vermesine benzeyen bir sabır ve sebat sürecinin meyvesidir.

Arkadaşlar,

Bölgedeki işbirlikçi rejimler açıkça ve alenen İsrail’e çalışıyor, emperyalizme ve Siyonizm’e hizmet ediyor.

Mısır ve Ürdün, Filistin’e yardımları engelliyor.

Körfez ülkeleri, İbrahim anlaşmalarıyla İsrail ve ABD’ye hizmete koşullanmış durumdalar. Emperyalist şef Trump, bu petrol zengini ülkeleri daha geçen ay eşi benzeri görülmemiş bir şekilde soyguna tabi tuttu!

Azerbaycan, İsrail’in petrolünü temin ediyor.

Türkiye bu petrolü taşıyor.

Limanlarımızda Siyonist gemiler cirit atıyor.

Filistin dostları soykırımı destekleyen şirketleri protesto ettikleri için gözaltına alınıyor, mahkeme mahkeme eziyet ediliyor.

Mavi Marmara’ya sahip çıkılmadığı gibi Madleen gemisine de sahip çıkılmıyor; aynı günlerde İsrail’e mühimmat taşıyan VELA gemisi Mersin limanına demirliyor!

Bu işbirlikçilik ve ihanet değil de nedir!

Varsa bunu isimlendirebilecek biri çıksın ortaya da bilmediğimiz bir gerçek varsa onun ne olduğunu biz de bilelim!

İslam dünyasındaki bu acziyet tablosundan egemen dünya düzenine bir tehdit çıkmayacağı bir kez daha görülmüştür.

Tam bu noktada halkların inisiyatif alarak fiili mücadeleye katılması, sizce de fevkalâde anlamlı değil midir?

İşte bu dalga, işbirlikçi rejimleri aşacaktır.

İşte bu dalga, İsrail’i besleyen boru hatlarını kapatacak, Siyonist gemileri limanlara sokmayacaktır!

İşte bu dalga, Büyük Şeytan Amerika’yı Ortadoğu’dan ve sömürüp yağmaladığı her yerden kovacaktır!

İşte bu dalga, NATO ve ABD üslerini Anadolu’dan söküp atacak, bölgeye tutunmaya çalışan yabancı ve habis bir ur olan İsrail’i yok edecektir.

Yükselen bu dalga, bu heyecan; işbirlikçilik ve ihaneti yutup yok edecek bu fırtına, boran Musa’nın asası gibi ezilenlere, mazlum ve mustazaflara karanlığın ve çaresizliğin içinden yeni yollar açacaktır.

Attığınız her slogan, paylaştığınız her mesaj, yaptığınız her eylem bu fırtınayı büyüttü! Zaferiniz mübarek olsun! Bütün bu yaşananlar Allah’ın izniyle yaklaşan zaferin işaretleridir.

Direniş’in dostları,

Mücadeleye devam edin, direnin!

Türkiye iktidarı nasıl utanma belası yalan da olsa İsrail’le ticareti kestiğini ilan etmek zorunda kaldıysa bu yükselen dalgaya boyun eğecek Bakü-Tiflis-Ceyhan hattından akan petrolü kesmek zorunda kalacaktır!

Şundan emin olun ki arkadaşlar, ülkemizde ve bütün dünyada İntifada’nın artan basıncı karşısında bölgedeki hiçbir işbirlikçi rejim dayanamayacaktır!

Halklar nasıl kıyam edip denizden ve karadan Gazze’ye yürümeye başladıysa Allah’ın izniyle bu yürüyüşler bir sel gibi önüne kattığı bütün şer unsurlarını süpürecek; Kürecik NATO radarını da İncirlik ABD üssünü de söküp atacaktır.

İnancımız odur ki Siyonizm’i besleyen gemiler bu fırtınada alabora olacak, hiçbir güç bu alt üst oluşu durduramayacaktır.

Selam olsun Gazze direnişimize!

Selam olsun Filistin halkının yıkılmaz iradesine!

Selam olsun Madleen ve onun apak vicdanlı yolcularına!

Selam olsun Küresel Gazze Yürüyüşüne!

Selam olsun bu yürüyüşe katılan İntifada erlerine!

EĞİTİM İLKE-SEN                TOKAD

SAĞLIK İLKE-SEN               ÖYB

Devamını Okuyun

Haberler

Üsküdar’da Eylem: Hepimiz Madleen’in Yolcusuyuz! (video)

Yayınlanma:

-

İstanbul’da, Üsküdar Mimar Sinan Meydanında TOKAD, Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen ve ÖYB bir eylem tertip ederek Siyonist ablukayı kırmak ve Gazze’ye yardım götürmek için yola çıkan Madleen gemisini ve yolcularını selamladı.

Diğer yandan Kurban Bayramı ve Hacc mevsiminde müslümanların başta Filistin, Gazze olmak üzere mazlumların kurtuluşu için yüklenmeleri gereken sorumluluklara değindi.

Eylem boyunca “Madleen Gemisi Onurumuzdur, Katil İsrail Filistin’den Defol, Soykırıma Değil Direniş’e Ortak Ol, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Nehirden Denize Özgür Filistin, Yaşasın Küresel İntifada, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdiMüslüman Zulme Boyun Eğmez, Hepimiz Madleen’in Yolcusuyuz, Uyan Diren Özgürleş, Gemiler Gazze’ye Hayfa’ya Değil, Siyonist Sermaye Limanlardan Defol, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Limanlar Siyonizme Kapatılsın” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Eylem, alternatif linkten de izlenebilir. 

Topluluk adına Şilan Deniz’in okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

Kıymetli Üsküdar halkı,

Filistin’de katliam, şu mübarek günlerde de hız kesmeden sürüyor.

Kurban Bayramının, Hacc mevsiminin tam ortasında kardeşlerimizin kanları Gazze toprağıyla buluşmaya devam ediyor.

Milyonlarca müslümanın Arafat’ta, Müzdelife’de vakfeye durduğu vakitlerde Gazze halkı özgürlük yolunda yiğitlerini birer birer kurban veriyor.

Hakiki bir özgürleşme için yeryüzünün her bir cihetinden büyük istişare için toplanma anlamına gelen Hacc ibadeti bu anlamını neredeyse bütünüyle yitirmiştir.

Sevgili müslümanlar, Dâru’s-Selâm idealimizi, hedefimizi dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlarla istişare etmeyeceksek Hacc ibadetimizin ne anlamı kalır?

Canın, haysiyetin koruma altında olduğu, Allah’tan başka herhangi bir otoriteye boyun eğilmediği Mescid-i Haram modelini tartışıp yeryüzünün diğer mıntıkalarına taşımak için müzakereler yapmayacaksak Hacc ibadetimizin ne anlamı kalır?

Yeryüzünü zulümden, baskıdan, her türlü ifsattan kurtarmak için istişare etmeyeceksek; hemen yanı başımızdaki Filistin halkını soykırımdan kurtarmak için emperyalistlerle, Siyonistlerle, işbirlikçilerle nasıl mücadele edeceğimizi tartışamayacaksak Hacc ibadetimizin ne anlamı kalır?

Milyonlarca mü’min Arafat’ta, Beytullah’ta, Mescid-i Nebevî’de gözyaşı döküyor ama bütün bu mahşerî kalabalık Gazze’nin, Filistin’in kurtuluşu; İsrail’in helâki için devletleri, müslüman halkları harekete geçiremiyor!

Bu durumda bunca göz yaşının ne anlama geldiğini sormak hakkımız değil midir?

İşte tam burada Ebu Ubeyde’ye kulak verelim ve mü’minlerin içinde bulunduğu çelişkiyi ondan dinleyelim:

“Ey Haremeyn’de ibadet eden kişi!

Eğer bizi görseydin kendi ibadetinin bir oyun olduğunu anlardın.

Senin yanağın gözyaşlarıyla ıslanırken bizim boynumuz kanla boyanıyor.”

Ebu Ubeyde’nin bu çarpıcı seslenişi de göstermektedir ki Hacc’ın, Kurban’ın anlamının lâyıkıyla farkına varamayan İslam ümmeti, derin bir çaresizliğin içine sürüklenmiştir.

Şu muhakkaktır ki “Küresel İntifada” çağrısı ancak “Bilinç İntifada”sı ile ete kemiğe bürünecek ve mazlumların umudu olacaktır!

Kıymetli halkımız,

Biliyoruz ki katil ve işgalci İsrail, emperyalizmin desteği ve Ortadoğu’daki/Batı Asya’daki işbirlikçi rejimlerin yol vermesiyle katliamlarını sürdürmekte, Filistin halkını soykırıma tabi tutmaktadır.

Bizler, bu ülkede yaşayan insanlar olarak İsrail’i besleyen damarları kurutmak, Siyonizm’i Ortadoğu’dan söküp atmak için yıllardır mücadele ediyoruz.

Soykırım sürecinde de Türkiye’nin dört bir yanında yaptığımız eylemlerle Siyonist soykırım makinesini besleyen sevkiyatı, lojistiği kesmeye çalıştık.

Siyonist katliam makinesine petrol taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının vanalarının kapatılması; İsrail’e muhafızlık yapan Kürecik NATO radarı ile İncirlik ABD üssünün sökülmesi; İsrail’le sürdürülen utanç verici ticaretin tümden kesilmesi için mücadele verdik.

Maalesef Türkiye’deki işbirlikçi, NATO’cu iktidarlar halkın bu taleplerini yerine getirmeyip emperyalizmin ve Siyonizm’in yanında saf tutmaya devam ettiler. Yüz binlerce kardeşimizin katledildiği Gazze’de Direniş’in yanında saf tutmadılar.

İşe bakın ki, Ortadoğu’daki rejimlerin yapamadığını şimdi bir avuç cesur yürek; ablukayı kırmak, soykırımı durdurmak, işgalin önüne dikilmek için rotasını Gazze’ye yönelttikleri Madleen gemisiyle yapmaya çalışıyor.

Bu küçük gemi hatta tekne demeliyiz, insanlığın vicdanı olarak bütün tehditlere rağmen Akdeniz sularını yara yara işgal edilen topraklara doğru yol alıyor.

Şimdi biz, hepimiz, kendimizi MADLEEN YOLCULARI ilan ediyoruz!

Yüreğimiz, kalbimiz MADLEEN gemisiyle seyahat ediyor! Kalbimiz MADLEEN’in cesur yolcularıyla birlikte atıyor. Asla yalnız değiller! Mazlum ve mustazaflardan yana olan bütün vicdanlar, inanıyoruz ki o MADLEEN gemisindeler!

MADLEEN’in açtığı gedik, Siyonist soykırımın mağlubiyeti için ciddi bir aşamadır, işgal sürecinde önemli bir kırılma ânıdır. İnşallah bu mübarek sefer başarıya ulaşacak, Küresel İntifada mühim bir mevzii kazanacaktır.

Hemen bu noktada bir gerçeğe işaret etmeliyiz:

Madleen gemisine İsrail, her an saldırabilir. Biliyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Şuayb Ordu da MADLEEN gemisinde bulunmaktadır. Buradan soruyoruz: Hükümet, Şuayp Ordu’yu ve gemideki diğer sivil gönüllüleri korumak için tedbir almış mıdır? Dışişleri Bakanlığı herhangi bir diplomatik girişimde bulunmuş mudur?

Direniş’in dostları!

Türkiye limanlarında Siyonist sermayenin şirketleri olan ZIM ve MAERSK gemileri maalesef cirit atarken iktidar sahipleri İsrail’le ticareti kestiklerini söyleyebiliyorlar! Biz bu yalanları ortaya çıkarmak için Derince’de, Haydarpaşa’da, Mersin’de, Ambarlı’da nöbet tutuyoruz. Limanlarda, karayollarında Siyonistlerin gemi ve tırları bunca sefer ederken nasıl olur da ticaret sıfırlanabilir!

Yine bu gemi sevkiyatları ile ilgili yeni bir gelişmeden sizi haberdar etmek istiyoruz:

Uluslararası kamuoyuna yansıyan teyitli bilgilere göre 4 Haziran 2025 tarihinde Barselona Limanı’ndan hareket eden VELA adlı yük gemisi Akdeniz’de seyir halindedir ve 9 Haziran 2025 tarihinde Mersin Limanı’na ulaşmak üzere rotasını belirlemiş olup ardından İsrail’in Hayfa Limanı’na doğru yola çıkması beklenmektedir.

Üretiminin İspanya’nın Bask bölgesindeki bir çelik fabrikasına ait olduğu belirtilen ve silah üretiminde kullanılan en az 15 konteyner çelik çubuk taşıyan geminin bu yükü İsrail Askeri Endüstrileri (IMI) adlı kuruluşa teslim etmesi plânlanmaktadır.

IMI adlı kuruluş 2018 yılında Elbit Systems tarafından satın alınmış ve adı IMI Systems olarak güncellenmiştir. Elbit Systems İsrail’in en büyük askeri üreticisidir. İsrail Ordusu’nun kara tabanlı ekipmanlarının %80’ini ve kullandığı insansız hava araçlarının %85’ini üretmektedir. Elbit, ekipmanlarının Gazze ve Batı Şeria’daki operasyonlarda İsrail askeri güçleri tarafından savaşta test edildiğini ilan etmektedir. Şirket, İsrail Ordusu ile ilişkisini bir pazarlama aracı ve teknolojisinin test edildiği bir alan olarak kullanmakta ve ürünlerini genellikle “savaşta test edilip kanıtlanmış” olarak pazarlamaktadır. Elbit Systems’in ürettiği silah sistemleri Gazze’ye yönelik soykırım saldırılarında ve İsrail’in Lübnan’daki askeri saldırılarda yoğun olarak kullanılmıştır. Bu silahlar arasında Elbit’in tank mermileri ve topları, saldırı ve gözetleme İHA’ları (insansız hava araçları), lazer güdümlü havan topları, havan mühimmatı, topçu roketleri ve zırhlı araç sistemleri yer almaktadır.

VELA gemisinin Türkiye karasularına hemen girişi engellenmelidir. Geminin Mersin’e yanaşıp yoluna devam etmesine izin verilmesi durumunda geçiş izinlerini veren, yükümlülüklerini ihmal eden ve müdahale etmeyen tüm yetkililer Siyonist işgal rejimi İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırım suçuna açıkça ortak olacaktır.

Kıymetli dostlar,

Bütün bu çirkin ilişkileri durdurmak boynumuzun borcudur!

Allah’ın izniyle bu ilişkileri parçalayacağız!

Biliyoruz ki Filistin’in, Gazze’nin özgürlüğü ümmetin ve insanlığın özgürlüğüdür.

MADLEEN gemisi, bu özgürlük yolculuğunun şanlı neferlerinden biridir.

MADLEEN’e yapılacak herhangi bir saldırı, bu özgürlük yürüyüşüne, iradesine yapılacak bir saldırıdır. O yüzden bütün gücümüzle MADLEEN’in ve onun yürekli, cesur yolcularının yanında olacağız!

Eylemimizin sonunda başta Türkiye hükümetine olmak üzere Ortadoğu’daki bütün otoritelere açık çağrıda bulunuyoruz:

12 cesur yürek küçük bir gemiyle, hatta tekneyle İsrail’e, ABD’ye meydan okurken sizin anlı şanlı gemilerinizle, uçaklarınızla övündüğünüz büyük büyük ordularınızdan ses çıkmıyor!

Üstelik İsrail’i petrolle, ticaretle besleyip üslerle koruyorsunuz!

MADLEEN kadar cesur olun, imkânlarınızı Filistin halkı için seferber edin! Aksine ikinci bir Mavi Marmara katliamının vebali omuzlarınıza çökecektir!

Haber: Elif Aydın

Devamını Okuyun

Haberler

Gazze Eylemleri Sürüyor: Madleen Gemisi Onurumuzdur

Yayınlanma:

-

Gazze’de süregiden Siyonist soykırıma karşı eylemler sürüyor.

Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, TOKAD ve ÖYB; Üsküdar sahilde yaptıkları bir yürüyüşle İsrail’le ticârî ilişkilerin kesilmesini, Azerbaycan’dan İsrail’e giden petrolü sevk eden BTC hattı vanalarının kapatılmasını, İsrail’i muhafaza eden Kürecik NATO Radarıyla İncirlik ABD Üssünün sökülmesini istedi ve Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan ve içinde birçok ülkeden Filistin dostunun olduğu Madleen gemisini selamladı. Etkinliğin sonunda ise İstanbul Boğazına Madleen gemisini temsilen bir sandal indirildi.

Yürüyüş ve eylem boyunca “Madleen Gemisi Onurumuzdur, Katil İsrail Filistin’den Defol, Soykırıma Değil Direniş’e Ortak Ol, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Durdur Durdur Soykırımı Durdur, İşbirlikçi Aliyev Hesap Verecek, Erdoğan BOTAŞ’ın Vanasını Kapat, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Nehirden Denize Özgür Filistin, Yaşasın Küresel İntifada, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraber, Vanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi, Milyonlar Aç İşgal Altında Yaşasın Küresel İntifada, Altı Yüz Altı Gün Direndik Siyonizm’e Boyun Eğmedik, Yaşasın SOCAR Direnişimiz, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Madleen’e Selam Direniş’e Devam” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

SOCAR önündeki nöbet eylemleriyle ilgili olarak söz alan Gülşah Eldemir de nöbet sürecini ve SOCAR’ın soykırımdaki rolünü anlatan bir konuşma yaptı.

(Videoyu kaydını alternatif linkten de izleyebilirsiniz.)

Haber: Şilan Deniz

Topluluk adına Meryem Karayıl’ın okuduğu açıklamanın tam metni ise şu şekilde:

GAZZE’DE SOYKIRIM, 606 GÜNDÜR SÜRÜYOR!

Gazze’deki Siyonist soykırım 600 günü aşkındır devam ediyor. Bir halk, bütün dünyanın gözü önünde 606 gündür katlediliyor.

Emperyalist hâmilerinin desteğiyle iyice şımarıp azgınlaşan Siyonistler, kardeşlerimizi on binlercesiyle katlediyor, diri diri yakıyor, açlıkla öldürüyor ve onlara sürgün üstüne sürgün dayatıyor!

Bütün bunlar, Ortadoğu’daki/Batı Asya’daki işbirlikçi ve hâin rejimlerin sayesinde mümkün olabiliyor!

Onurlu, haysiyetli kişiler ve halklar ise dünyanın pek çok yerinde yılmadan, usanmadan direniyor!

Evet, her yerde direniyoruz. Her yerde intifadanın çağrısını yükseltmek için bu haysiyetli koroya iftiharla katılıyoruz.

Amerika’da direniyoruz, İngiltere’de direniyoruz, Fransa’da direniyoruz, Yunanistan’da direniyoruz, Yemen’de direniyoruz, Lübnan’da direniyoruz, İran’da direniyoruz, Ürdün’de direniyoruz, Türkiye’de direniyoruz!

Burada sayamayacağımız yeryüzünün pek çok noktasında, bir zincirin halkaları olarak, yan yana direniyoruz; “Küresel İntifada” çağrısından güç alarak sokakları, meydanları bırakmıyoruz!

Adana’da büyük şeytan Amerika’nın konsolosluğu önünde direniyoruz, İncirlik üssü önünde direniyoruz, Mersin limanında direniyoruz, Ankara’da BOTAŞ önünde, İsrail ve ABD büyükelçilikleri önünde direniyoruz, Külliye önünde direniyoruz, İstanbul’da Ambarlı ve Haydarpaşa limanlarında, SOCAR önünde direniyoruz, Derince ve Gemlik limanlarında Anadolu’nun dört bir yanında şehir meydanlarında kadın-erkek, genç-yaşlı yan yana, omuz omuza direniyoruz ve direneceğiz; işbirlikçilik ve ihanete karşı hep beraber Direniş’i zafere taşıyacağız!

Kıymetli Filistin dostları!

Bütün amacımız bu soykırımı durdurmak, emperyalizmi ve Siyonizm’i bütün kök ve unsurlarıyla coğrafyamızdan ve bütün bir yeryüzünden söküp atmaktır!

Acil ve öncelikli gündemimiz süregiden bu soykırım tezgâhını dağıtmaktır!

Bunun için önce kendi ülkemizdeki soykırımı besleyen damarları hedef alıyoruz.

Siyonistleri besleyen ticareti hedef alıyoruz!

Soykırım makinesinin devasa vücudunun damarlarında dolaşan kan olan petrolü hedef alıyoruz!

Siyonist katliam örgütünün muhafızları olarak çalışan NATO ve ABD üslerini hedef alıyoruz, almaya da Allah’ın izniyle devam edeceğiz!

Direniş’in yoldaşları!

606 gün boyunca süren katliam ve soykırıma karşı 606 gündür çok boyutlu bir direniş örgütlendi. Egemenler türlü taktiklerle bu direnişi boşa düşürmeye çalıştılar.

AKP iktidarı önce “İsrail’le ticaret koca bir yalan!” dedi, sonra utanma belası “Ticareti kısıtladık!” açıklaması yaptı; seçim kaybedince de ticareti tümden kestiğini ilan etti.

Evet, “olmayan” ticaret önce kısıtlandı, sonra tümden kesildi!

Halkımız bu kadar açık mantık hatasını kavrayamayacak mıdır? Ey iktidar sahipleri, siz bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz!

Bakınız, İsrail’le ticaretle ilgili olarak size yeni veriler sunalım:

İsrail dünyadan 91,5 milyar dolarlık ürün satın alıyor. Türkiye, 2,8 milyar dolarlık rakamla Çin, ABD, Almanya ve İtalya’dan sonra İsrail’e ihracatta 5. sırada yer alıyor.

İslam ülkeleri arasında ise ilk sırada!

Türkiye, ülkedeki direniş sonucunda, Mayıs 2024’te İsrail’le ‘tüm ticareti’ sonlandırdığını duyurmuşsa da ticaret gemileri durmadı.

Öyle ki İsrail, serbest ticaret bölgelerini kapsamayan bu kararın ardından İzmir ve Mersin serbest ticaret bölgeleri üzerinden Türkiye’yle ticareti sürdürdü.

Ayrıca resmi yasağa rağmen Türkiye-İsrail ticareti Yunanistan gibi ülkeler üzerinden devam etti. Nitekim aynı dönemde Türkiye’nin Yunanistan’a yaptığı ihracat bir ayda 149 milyon dolar artarak 226,3 milyon dolardan 375,8 milyon dolara yükseldi.

Hükümet bütün bu iddiaları yalanlıyor tabii ama hemen yanı başımızdaki İstanbul Boğazından, hem de biz eylem yaparken geçen MAERSK konteynırlarını görmediğimizi, karayollarında cirit atan ZIM tırlarını kayıt altına almadığımızı, Filistin maskesi altında İsrail’e sevkiyatın sürdüğünden habersiz olduğumuzu sanıyor!

Savaş suçlusu olduğu, katliama silah taşıdığı için pek çok ülke limanlarına girmesi yasaklanan ZIM şirketine ait Marla Bull gemisi, İstanbul ve İzmit limanlarına kadar gelebiliyor. Direniş’in dostları olmasa bu katil gemiler kimsenin haberi olmadan bizim limanlarımızdan soykırıma hizmet etmeye devam edecekler! Bütün bunlara izin veren iktidar da Filistin dostu olduğu yalanını pervasızca pazarlamaya devam edecek!

Maalesef yalanın bini bir para ve halkı aldatabileceklerini, propagandalarla hakikatin üzerini örtebileceklerini sanıyorlar!

Size sadece meşhur iki atasözümüzü hatırlatıyoruz: Güneş balçıkla sıvanmaz! Mızrak, çuvala sığmaz!

Kıymetli kardeşler,

Soykırımı besleyen en önemli kalemlerden biri de aylardır protestoların merkezine oturan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından İsrail’e sevk edilen kanlı petroldür!

İşbirlikçi Azerbaycan başkanı Aliyev’in “dost ve kardeş” dediği İsrail’e gururla sevk ettiği petrol, Siyonistlerin ihtiyacının çok önemli bir kısmını karşılıyor ve katliam makinesinin damarlarında dolaşan kan olarak onu ayakta tutuyor.

Özlem Zengin gibi isimler varil başına 1 dolar 27 cent aldıklarını ve bununla gurur duyduklarını açıklasalar da diğer yandan direniş dostlarını kandırmak için yaptırımlar ve yükümlülükler nedeniyle petrolü kesemeyeceklerini söylüyor, böylece buradan da bir mağduriyet devşirmeye çalışıyorlar.

Şimdi lütfen şu gerçeğe kulak kesilelim, hükümet de kulak kesilsin, imzaladığı sözleşmelerde ne yazdığını bilmiyorsa belki bizden öğrenir! Şimdi bakınız:

Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ve BOTAŞ arasında 19/10/2000’de imzalanan sözleşmenin 12. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendindeki mücbir sebep itibariyle Uluslararası Adalet Divanı’nın 26 Ocak, 28 Mart, 24 Mayıs tarihli kararlarına dayanarak Türkiye, hiçbir tazminat ödemeden petrol akışını kesme hakkına sahiptir. Yani Türkiye, Filistin meselesinde samimi ise soykırımcı İsrail’e karşı UAD’nin kararları gereğince -hamaset olarak kullandıkları o meşhur ifadeleriyle- bir gece ansızın bu kanlı petrolü kesebilir; bunun karşılığında da hiçbir bedel ödemek zorunda değildir.

Evet, hakikat bu kadar açık ve net iken, vaktiyle Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimini bağımsızlık referandumu nedeniyle “Kerkük-Yumurtalık Petrol boru hattının vanaları bizde, kesersek aç kalırsınız!” diye tehdit eden Erdoğan, Varlık Fonu üzerinden tek sorumlusu olduğu BTC boru hattı vanasını bir türlü kesmiyor!

Buradan, bu 606. Soykırım gününde tekrar sesleniyoruz: Erdoğan, BOTAŞ’ın vanasını kapat!’

Soykırımın, işbirlikçilik ve ihanetin karşısına dikilen vicdanlar!

İncirlik ABD üssü ve Kürecik NATO radarı soykırımcı İsrail’in muhafızlarıdır. Sadece Aksâ Tûfânı sürecinde değil; antiemperyalist cephe, çok uzun yıllar boyunca bu üslerin sökülüp atılması için mücadele verdi, yine o mücadeleyi veriyoruz!

Bu üsleri söküp atmayanların İsrail’in yaptığı soykırıma karşı söyleyecek sözleri yoktur!

Ticareti tümden kesmeyenlerin Siyonist vahşete karşı söyleyecek sözleri yoktur!

Siyonist soykırım makinesine hayat veren petrolün vanalarını kapatmayanların katledilen, aç ve hasta bırakılan on binlerce yavrumuzu anmaya hakları yoktur!

Çok açık ve net bir hakikattir ki ya işbirlikçi olunur ya da Direniş’ten yana saf tutulur! Bunun ortası yoktur!

İstanbul halkı!

Buradan bir kez daha iddia ediyoruz ki biz, İsrail’e akan petrolün vanalarını kapattırır, ticareti tümden kestirir ve üsleri söktürüp attırırsak bölgede ve dünyada büyük bir devrim olur ve Filistin’deki soykırım hemen, derhâl, şimdi durur!

Mücadelemiz işte bu hedefler içindir!

Evet, soykırımın 606. gününde Üsküdar’dan seslendik! Hakikatleri tekrar ve tekrar haykırdık, haykırmaya devam edeceğiz!

Eylemimizin sonunda çok önemli bir seferden bahsedelim arkadaşlar:

“Küresel İntifada” çağrısının cevaplarından biri olarak Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan ve içinde birçok ülkeden Filistin dostunun olduğu Madleen gemisi, işgal altındaki Filistin’e, Gazze’ye doğru Akdeniz’de ilerliyor!

Gemide, Greta Thurnberg, “Game of Thrones” oyuncusu Liam Cunningham gibi tanınan Filistin dostları da bulunmaktadır. Vicdan gemisinde olduğu gibi Madleen gemisi de İsrail tarafından tehdit ediliyor.

Biz bütün yüreğimizle Madleen ve onun apak vicdanlarıyla insanlığın ufkuna eşsiz bir örnek olarak asılan yolcularının yanındayız. Ortadoğu’daki rejimlerin maskesini düşüren; emperyalist ve Siyonist saldırganlığa karşı insanlığın yüz akı olan Madleen seferimiz mübarek olsun!

Allah’ın izniyle sonuna kadar Direniş’in yanında saf tutmaya; işbirlikçilik ve ihaneti püskürtmek için mücadele etmeye devam edeceğiz!

EĞİTİM İLKE-SEN                        SAĞLIK İLKE-SEN                             TOKAD                                             ÖYB

Devamını Okuyun

GÜNDEM

0
Would love your thoughts, please comment.x