Connect with us

Haberler

Fatih’te 1 Mayıs: Direniş, Zulme İsyan

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen, TOKAD, Özgür Yazarlar Birliği ve Sağlık İlke-Sen’in 1 Mayıs yürüyüşü Fatih’te gerçekleşti. Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan camii önünden Fevzipaşa caddesi boyunca yapılan yürüyüş İtfaiye parkındaki konuşmalarla sona erdi.

Yürüyüş boyunca 1 Mayıs Direniş Zulme İsyan, Sermayenin Değil Rabbimizin Kuluyuz, Kürt Sorununa Adil Barışçıl Çözüm, Yaşasın Küresel İntifada, Mülteciler Bizim Kardeşimizdir, Kahrolsun Kapitalist Yağma Düzeni, Tevhid-Adalet-Özgürlük, KHK Zulmü Devam Ediyor, İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor, Esnaf Batıyor Sermaye Büyüyor, Fabrikalar Halkındır Satılamaz, Yaşasın Emeğin Dayanışması, Katil İsrail Filistin’den Defol, Roboski Kanıyor Adalet Bekliyor, Asgari Ücret Köleliktir, Hakça Bölüşüm Adil Paylaşım, Yaşasın Emeğin Dayanışması, Uyan Diren Özgürleş, Emperyalistler Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak, Hak Hukuk Adalet Direnişle Gelecek, Şehir Şehir Direneceğiz Adım Adım Kazanacağız” sloganları atıldı.

Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs’ün açış konuşmasından sonra topluluk adına Büşra Karadeniz açıklamayı okudu.

Açıklama metni şu şekilde:  

1 Mayıs: Direniş, Zulme İsyan!

Bismillahirrahmânirrahim

Arkadaşlar, dostlar,

Zulme isyan ve direniş günü 1 Mayıs’ta yine bir aradayız.

Yine adaletin, barış ve özgürlüğün sesini yükseltmek; emek ve alın terinin haysiyetini savunmak için yan yana, omuz omuzayız!

Yaşadığımız mahalle ve şehirlerden bütün bir ülkeye, oradan hemen yanı başımızdaki Ortadoğu’yu selamlayarak yeryüzündeki bütün coğrafyalara uzanan direniş halkalarının bir parçası olarak tevhid, adalet, özgürlük şiârıyla yine meydanlardayız!

Bütün bir yıla, gün ve haftalara, hayatın her bir ânına yayılan adalet arayışımız kapitalizm vahşetine karşı 1 Mayıslarda billurlaşıyor, isyanın evrensel korosuna dönüşüyor. Biz de o korodaki yerimizi alıyor, insanlığın ve bütün bir yeryüzünün maruz kaldığı ifsada karşı ıslah cephesini tahkim etmek için safları sıklaştırıyoruz!

Kardeşler,

Tabiatı ranta kurban edilerek yağmalanmış şehirlerimizin onunda büyük bir depremin ardından gelen yıkımla on binlerce insanımızı kaybettik. Yaşadığımız acı ve öfke tarifsizdir! Yağma, talan ve sorumsuzluk siyasetlerinin insanımızı getirdiği nokta emsalsiz bir yıkım ve vahşî bir ölüm olmuştur.

Sarsıcı depremin ardından zamanında gelmeyen müdahale ve yardım, halkımızın nasıl bir beceriksizlik ve sahipsizlik çaresizliğine mahkûm edildiğinin açık kanıtı olmuştur. Yağış, sel, soğuk ve fırtına altında incecik çadırlarda hayata tutunmaya çalışan milyonlarca insanımızın sorulacak hesabı orada öylece durmaktadır!

Dostlar,

Rantın tabiatı kelepçelediği kapitalist yağma düzeninde şehirlerimiz, köy ve kasabalarımız, dere ve nehirlerimiz, dağ ve ormanlarımız sınırsızca yağmalanıyor, kalıcı biçimde tahrip ediliyor!

Rum sûresi 41. ayette de beyan olunduğu üzere ifsat, kara ve denizlerdeki yaşamı ele geçiriyor. Sınır tanımayan kapitalist hırslar yeryüzünü ateşe veriyor. Sosyolojik ve ekolojik ifsatla kuşatılan tabiatla birlikte insanlık tümüyle kaybediyor.

İşte bu hakikatin tanıkları olarak biz nasıl bir geleceğe sürüklediğimizi görüyor ve haykırıyoruz: Hırslarınızın yok etmek istediği tabiatı, börtü böceği ve yaşamı bıkmadan, sonuna kadar savunacağız! Esir almak istediğiniz ormanlarımızı, derelerimizi, ovalarımızı müfsit hırslarınıza teslim etmeyeceğiz! Yaşam alanlarımızı betona tapınan ihaleci, müteahhitçi düzeninizi reddederek kuracağız!

Emeğin ve emekçilerin dostları!  

Asgari ücret köleliği ile somutlaşan açlık sınırı altındaki yaşamları halkımıza, geniş emekçi kitlelere dayatan kapitalist sömürü düzeni hayatı iyice çekilmez kılmaktadır. Üretimden ve tabiattan koparılarak ücretli köleler haline getirilen halkımız nefes alamamakta, borcun ve kredi kartlarının tutsağı olmaktadır.

Her yıl binlerce emekçi kardeşimiz iş cinayetlerinde katlediliyor! İşçi katili kapitalist düzenin emekçilere reva gördüğü hayat bellidir: Yaşarken kölelik, ölürken cinayet!

Şunu herkes bilmelidir ki, şeytanî sermaye düzeninin kuşatma ve saldırılarına karşı emek ve alın terinin haysiyeti için örgütlenip ayağa kalkan direniş halkalarının kula kulluğu reddederek eşitlenmeyi, adil ve özgür bir perspektifi amaçlayan ufku için el ele vereceğiz, söz ve bilincimizi bu hedef için biriktirip bilevleyeceğiz!

Dünyanın bütün halkları,

Başta her bir yanı kanayan İslam coğrafyası olmak üzere dünyanın pek çok yerinde insanlık her gün yeni bir savaşın, işgal ve katliamın içine sürükleniyor.

Servetine servet katıp egemenliğini pekiştirmek isteyen küresel sermaye düzeni halkları birbirine kırdırmak için elinden gelen şeytanlığı yapıyor! Yurtlarında hayata tutunamayan kitleler canları pahasına göç yollarına düşüyor, türlü bela ve ayrımcılıklarla baş etmeye çalışıyor.

Egemenlerin cehennem kurgusundan çıkışın ancak farklı coğrafyalardaki direniş halkalarının birbirleriyle irtibatlanmasıyla mümkün olabileceğini savunuyoruz.

Bütün mazlum ve mustazaf halklar müstekbirlere karşı aynı direniş hattında hizalanmalıdır. “Küresel kapitalizme karşı küresel intifada!” çağrımızı ete kemiğe büründürmek temel hedefimiz olmalıdır.

Ya topyekûn kurtuluş ya da topyekûn mahvoluş aşamasına çoktan gelmiş bulunmaktayız!

Barış, adalet ve özgürlükten yana saf tutan vicdanlar,

Hiçbir problemimiz çözülemez değildir.

Artık neredeyse küresel boyut kazanmış ve bütün yakıcılığıyla devam eden Kürt meselesine adil ve barışçıl çözüm bulmak mümkündür!

Ekmeği hakça bölüştürmek, nimet ve külfeti adil paylaştırmak mümkündür!

Emek ve alın terini yağmalayan, Allah’ın her bir kulu için ihsan ettiği nimetlere zorbaca el koyan düzenleri teşhis edip devirmek mümkündür!

Hamaset ve sahte gerilim siyasetlerini boşa düşürüp esenlik, emniyet ve barışı ikame edecek dâru’s-selâmlara gidecek yolların önünü açmak mümkündür!

Sermayenin talancı hamlelerinin tam karşısına dikilerek bütün parçalarıyla tabiatı savunmak mümkündür!

Siyonizme ve emperyalizme karşı durmak, işbirlikçileri tanıyıp mahkûm etmek mümkündür!

Ey 1 Mayıs’ın evrensel korosuna dâhil olan yürekler,

Herkes duysun ve bilsin ki;

Açlık sınırında köleliğin dayatıldığı halkımız, yoksulluğun pençesinde kıvranan halkımız, adaletin yokluğunda zulüm ve hakikatsizlik batağında boğulan halkımız için buradayız!

Alın teri yağmalanan işçilerimiz, üretimden koparılan çiftçilerimiz, gelecekleri çalınan evlatlarımız, kimlikleri yok sayılan halklarımız, yağmalanan tabiatımız için buradayız!

Yine bütün dünya halkları, küresel egemenler de duysun ve bilsin ki;

İşgale uğrayan bütün coğrafyalar, kimlik ve varlıkları yağmalanan halklar, her bir ülke ve şehirde sömürülen emekçiler için buradayız.

Sermaye düzeninin, küresel kapitalizmin tam karşısındayız!

Tevhid, adalet, özgürlük şiarıyla hayatın tam ortasından sesleniyor ve bütün firavun düzenlerine, zulüm çetelerine meydan okuyoruz:

Sizin değil sadece âlemlerin rabbi olan Allah’ın kuluyuz!

Zulüm ve haksızlık düzenleriniz vâr oldukça direniş hatlarını örmeye devam edeceğiz.

“Lâ ilâhe İllallah” sancağının altında toplanacak ve öncelikle zulüm ve şirk düzenlerine karşı “hayır” diyecek ve o “hayır” etrafında bütün bir yeryüzünü örgütleyeceğiz!

Selam olsun tevhid, adalet, özgürlük hattını inşa edenlere!

Selam olsun zulme rıza göstermeyip zalimlere meydan okuyanlara!

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

(Topluluk adına, Büşra Karadeniz)

Tıklayın, yorumlayın

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Filistin Müfredatı İsraillileştirme Girişimleriyle Karşı Karşıya

Yayınlanma:

-

İşgal altındaki Kudüs’teki Ulusal ve Sivil Eylem Otoritesi üyesi Ahmed Al-Safadi, Filistin müfredatının Filistin ulusal değerlerini hedef alan İsraillileştirme girişimleriyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

PIC muhabirine konuşan El-Safadi, İsrail makamlarının işgal altındaki Kudüs’teki Filistin okullarında İbranice dilini ve Siyonist gündemleri empoze etmeyi planladığını söyledi.

Ayrıca, öğrencilerin ailelerinin bu tür İsraillileştirme planlarına şiddetle karşı çıktıklarını ve Filistin okullarını ve müfredatını korumaya kararlı olduklarını da sözlerine ekledi.

İsrail parlamentosu Knesset, geçtiğimiz günlerde, işgal altındaki Kudüs de dâhil olmak üzere İsrail’deki okullar ve öğretmenler üzerindeki denetimi artırmayı amaçlayan iki yasa tasarısını ön okumada onayladı.

Filistinli aktivistler, İsrail makamlarını, işgal altındaki Kudüs’te Filistinlilerin eğitimine savaş açmakla suçladılar.

Filistinliler, Şin Bet’in (İsrail istihbarat servisi) Filistinli öğretmenlerin faaliyetlerini incelemeye ve İsrail işgaline, onun baskıcı uygulamalarına ve apartheid politikasına karşı faaliyetlerle bağlantılı oldukları iddiasıyla görevden alınmalarını kolaylaştırarak sürece daha fazla dâhil olduğuna tanık oluyorlar.

Kaynak: english.palinfo.com

Devamını Okuyun

Haberler

Açlık ve Yoksulluk Sınırı Yükselişte

Yayınlanma:

-

TÜRK-İŞ, “Mayıs-2023 Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasının sonucuna göre açlık sınırı 10 bin 362 liraya, yoksulluk sınırı ise 33 bin 752 liraya yükseldi.

Konfederasyonun araştırmasında şu sonuçlara ulaşıldı:

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı)  10.362,01 TL’ye,
  • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlariçin yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı33.752,49 TL’ye,
  • Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 13.439,41 TL’ye yükseldi.

Araştırmada, on iki aylık ortalamalara göre mutfak enflasyonu değişim oranı ise % 112,13 olarak hesaplandı.

Kaynak: turkis.org.tr

Devamını Okuyun

Videolar

Nekbe’nin 75 Yılı: Dönünceye Kadar Direniş

Yayınlanma:

-

İstanbul Fatih’te Nekbe eylemi düzenledi. İlke-Sen ve TOKAD tarafından düzenlenen eylemde İsrail’in katliamları ve işbirlikçi politikalar protesto edildi.

Türkçe ve İngilizce açıklamaların okunduğu eylemde “Siyonistler Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak, Katil İsrail Filistin’den Defol, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Nekbe Sürüyor Direniş Büyüyor, Kahrolsun İsrail, Filistin’de Düşene Dövüşene Bin Selam, Yaşasın Filistin Direnişimiz, Yaşasın Küresel İntifada, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek” sloganları atıldı, tekbirler getirildi.

Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs’ün açılışında bir konuşma yaptığı eylemde okunan Türkçe ve İngilizce açıklamalar şu şekilde:

İHANET VE İŞBİRLİKÇİLİK KISKACINDA NEKBE’NİN 75 YILI:

DÖNÜNCEYE KADAR DİRENİŞ

 Bismillahirrahmânirrahim

 Arkadaşlar,

Nekbe, yani “Büyük Felâket”in üzerinden tam 75 yıl geçti.

Emperyalizmin ileri karakolu olarak tasarlanan İsrail’in 14 Mayıs 1948’deki bağımsızlık ilanının hemen ertesi günü olan 15 Mayıs, Filistin halkı tarafından “Nekbe Günü” olarak adlandırılmıştır.

Nekbe’yle beraber yüz binlerce Filistinli yerlerinden kopartılıp göç yollarına sürülmüştür.

Emperyalistlerin korumasındaki Siyonistlerin terör yöntemleri tarihi Filistin’in şehir ve köylerini hedef almış, sayısız Filistinli katledilmiştir.

Filistin dostları,

Nekbe, tüm yakıcılığı ile sürmektedir.

75 yıllık işgal, tehcir ve katliam düzeni hız kazanarak devam etmektedir.

Ülkelerinden çok uzaklarda hayata tutunmaya çalışan Filistin halkı; mülteci kamplarında en zor koşullarda vâr olmaya çalışan Filistin halkı; Gazze açık hava hapishanesinde nefes almaya çalışan Filistin halkı; Batı Şeria’da duvarların, kontrol noktalarının, yerleşimci terörünün ve uluslararası yalnızlaştırmanın kıskacında büyük bir direniş gösteren Filistin halkı bütün ezilen halkların umudu, emperyalistlerin ve Siyonistlerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor!

Kardeşler,

Bütün boyutlarıyla Ortadoğu’yu baştanbaşa etkileyen ve “Arap Baharı” olarak isimlendirilen süreci müteakiben İsrail işgali ve Filistin direnişi önemsizleştirilmiştir.

Özellikle Siyonist rejimin ABD önderliğindeki emperyalist kampın koruması ve yardımıyla bölge ülkeleriyle “normalleşme” adı altında münasebetler kurması, İslam coğrafyasındaki gâsıp rejimlerin işbirlikçiliğe olan derin arzuları bu sonuca sebebiyet vermiştir.

İşbirlikçi düzenlerin bu tutumu bize yabancı değildir.

Bizler biliyoruz ki Filistin direnişi, kardeş halkların yardım ve duasıyla ihanet ve işbirlikçilik kıskacını elbette aşacaktır.

Direniş yüz akı, işbirlikçilik utançtır!

Her kim işbirlikçilik utancını şeref levhası olarak taşımaya azmederse tarihin, halkların ve Allah’ın karşısında kaybedenlerden olacaktır!

Siyonist işgal şeflerini yüksek protokollerle ülkelerinde ağırlayanların, rekor üstüne rekor kıran ticaretleri devam ettirenlerin, uluslararası pozisyon ve anlaşmalarda emperyalistlerden ve Siyonistlerden yana saf tutanların inanıyoruz ki hesapları pek çetin olacaktır.

Direnişin yoldaşları!

Katil İsrail, Filistin halkının her gün evlerini yıkıyor.

İşgalci İsrail, Filistin halkının kökleri ve coğrafyasıyla bütünlüğünü sembolize eden zeytin ağaçlarını söküyor.

Siyonist İsrail, Filistinli yavruları, gençleri, kadınları her ama her gün katlediyor!

Bu vahşi ırkçı rejim yeni yerleşim yerleri açıyor, yerleşimci terörünü teşvik ediyor.

En aşağılık hırsızlar olarak yerleşimciler, Filistin halkının bütün varlıklarını dünyanın gözünün önünde çalıyor, yağmalıyor.

Dâimî enkaz ve yıkım rejimi İsrail fiili savaş olmaksızın yıl boyunca yüzlerce Filistinliyi öldürürken yüzlercesini tutukluyor, sayısız binayı yıkıyor!

Siyonistlerin son Gazze saldırısında 33 Filistinli şehit olurken 150’si de yaralanmıştır. En az 60 bina ağır hasar görmüş ve 400’e yakın Filistinli evsiz bırakılmıştır.

Filistin dostları,

Ortadoğu’nun kalbine saplanan bir bıçak olan emperyalist ileri karakol Siyonist İsrail’e ve bütün işbirlikçiliklere karşı Nekbe günü vesilesiyle meydanlara çıktık.

Filistin özgürleşene, Filistin’e geri dönüş gerçekleşene, İsrail denen habis ur Filistin’den sökülüp atılana kadar direnişin yanında durmaya ahdettik!

AKP iktidarı boyunca rekor seviyelerde seyreden İsrail-Türkiye ticaretini, Siyonist katillerin Ankara’da en üst düzey protokollerle ağırlanmasını her zaman reddettik, yine güçlü bir şekilde reddediyoruz!

Her zaman bu işbirlikçiliklerin karşısında durmaya, İsrail’i meşrulaştıran politikaları kökünden hedef alıp dağıtmaya kararlıyız.

Bütün vicdanlı insanları bu çizgiye davet ediyoruz.

Yaşasın Filistin direnişimiz!

Yaşasın İntifada!

Şehitlerin yolunu sürdüreceğiz!

Kahrolsun İsrail, kahrolsun ABD!  

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

(Topluluk adına, Nazlı Nesibe Kılıçoğlu)

75 YEARS OF NAKBA IN THE GRIP OF BETRAYAL AND COLLABORATION:

RESISTANCE UNTIL RETURN

Bismillahirrahmânirrahim

It has been exactly 75 years since the Nakba, the Great Catastrophe.

May 15, the day after Israel’s declaration of independence on May 14, 1948, which was designed as an outpost of imperialism, was named “Nakba Day” by the Palestinian people.

Along with the Nakba, hundreds of thousands of Palestinians were uprooted and deported to their migration routes.

The terror methods of the Zionists who are under the protection of the imperialists have targeted the cities and villages of historical Palestine, and countless Palestinians have been massacred.

Friends of Palestine,

The Nakba continues with all its burning.

The 75-year order of occupation, deportation and massacre continues by accelerating.

The Palestinian people, who are trying to hold on to life far away from their country; the Palestinian people trying to survive in the refugee camps in the most difficult conditions; The Palestinian people trying to breathe in an open-air prison in Gaza; The Palestinian people, who have shown great resistance in the West Bank under the grip of walls, checkpoints, settler terror and international isolation, continue to be the hope of all oppressed peoples and the nightmare of imperialists and Zionists!

Following the process called the “Arab Spring”, which affected the Middle East with all its dimensions, the Israeli occupation and Palestinian resistance were trivialized.

In particular, the Zionist regime’s establishment of relations with the countries of the region under the name of “normalization” with the protection and assistance of the USA-led imperialist camp, and the deep desire of the usurper regimes in the Islamic geography for collaborationism led to this result.

This attitude of collaborative regimes is not alien to us.

We know that the Palestinian resistance will surely overcome the grip of betrayal and collaboration with the help and prayers of the brotherly peoples.

Resistance is an honour, collaboration is a shame!

Whoever is determined to carry the shame of collaboration as a badge of honor will be one of the losers in the face of history, peoples and Allah!

 

We believe that those who host the Zionist occupation chiefs in their countries with high protocols, those who maintain record-breaking trade, and those who take sides with the imperialists and Zionists in international positions and agreements, will have a very tough reckoning.

Comrades of the resistance!

Killer Israel is destroying the homes of the Palestinian people every day.

Occupying Israel is uprooting olive trees, which symbolize the unity of the Palestinian people with their roots and geography.

Zionist Israel is killing Palestinian babies, young people and women every day!

This racist regime opens new settlements and encourages settler terror.

As the most despicable thieves, the settlers steal and plunder all the assets of the Palestinian people in front of the world.

In the last Gaza attack of the Zionists, 33 Palestinians were martyred and 150 were injured. At least 60 buildings were badly damaged and close to 400 Palestinians were left homeless.

Israel, the regime of perpetual regime of destruction, kills hundreds of Palestinians, demolishes countless buildings and arrests hundreds of Palestinians throughout the year without actual war.

Friends of Palestine,

We took to the streets on the occasion of the Nakba day against Zionist Israel, the imperialist outpost stuck in the heart of the Middle East, and against all collaborators.

We have vowed to stand by the resistance until Palestine is liberated, a return to Palestine is achieved, and Israel is expelled from Palestine!

We have always rejected the record levels of Israel-Turkey trade during AKP rule, and the hosting of Zionist murderers in Ankara with the highest level protocols!

We are always determined to stand against these collaborations and to root out the policies that legitimize Israel.

We invite all conscientious people to this line.

Long live our Palestinian resistance!

Long live the Intifada!

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

(On behalf of the community, Melike Belkıs Örs)

Devamını Okuyun

GÜNDEM