Connect with us

Videolar

Siyonist Cumhurbaşkanının Ziyaretine Öfke Büyüyor (Video)

Yayınlanma:

-

Türkiye hükümetinin daveti üzerine 9-10 Mart tarihlerinde Ankara’da olması beklenen İsrail cumhurbaşkanı Herzog’un ziyaretine dönük tepkiler sürüyor.

İstanbul Eminönü’nde TOKAD, ÖYB, Eğitim İlke-Sen ve Sağlık İlke-Sen de yaptıkları eylemle Herzog’un ziyaretini ve Herzog’u davet eden AKP iktidarını protesto ettiler.

Eylemde konuşan Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs, İsrail’i meşrulaştırmaya dönük adımlara izin vermeyeceklerini söyledi ve duyarlı herkesi Filistin halkına savaş açan Siyonist işgalci rejimi benimsetmeye dönük politikalara karşı durmaya çağırdı.

Eylem boyunca, “İsrail’in Dostu Olmayacağız, Üsler Sökülsün Ticaret Kesilsin, Katil Herzog Türkiye’den Defol, Katil Herzog’u İstemiyoruz, İsrail’le İlişki İnsanlık Suçudur, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Katil İsrail Filistin’den Defol, Katil Herzog Filistin’den Defol, Siyonistler Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak, Yaşasın Filistin Direnişimiz” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

HABER: Elif Aydın

Berke Kahraman ve Melike Belkıs Örs tarafından Türkçe ve İngilizceleri okunan açıklamanın tam metni şu şekilde:

SİYONİST KATİLLERE GEÇİT YOK 

ZIONIST KILLER HERZOG, GET OUT! 

İSRAİL’LE İLİŞKİYE HAYIR!

Türkiye ile İsrail arasındaki diplomatik münasebetler son dönemde yoğunlaşıyor. Özellikle, Siyonist rejimin Mavi Marmara katliamından sonra görece zayıflayan ilişkiler, her iki tarafın da arzusuyla onarılıyor.

Hepimiz biliyoruz ki diplomatik gerilimler yaşansa da Türkiye ile İsrail arasında yıllık 6 milyar dolar civarında seyreden ticari ilişkiler aksamadan devam etti. Bu arada, İncirlik ve Kürecik üsleri İsrail’i korumayı sürdürdü. Şimdi diplomasi öne çıkarılmaya çalışılırken, yeni ekonomik ve siyasal atılımlar planlanıyor.

Bütün bu planlamaların önemli bir parçası olarak Siyonist rejimin cumhurbaşkanı Herzog, iktidar tarafından Türkiye’ye davet edilmiştir. Herzog, 9-10 Mart tarihlerinde Türkiye’de olacaktır.

Biz, Siyonist işgale direnen Filistin halkına ve Filistin halkının yanında duran bütün haysiyetli halklara duyduğumuz sorumluluk ve bağlılıkla bu davet ve seferi açık, kesin bir dille kınıyor, peşinen reddediyoruz!

Katil ve gâsıp Siyonist çetenin yöneticilerini davet etmenin hiçbir meşru gerekçesi olamaz! Her gün adım adım Filistin topraklarını çalan; Filistin halkını mülksüzleştiren, onların evlerini yıkıp zeytin ağaçlarını söken; çoluk çocuk, genç yaşlı demeden herkesi tutuklama, hapis ve işkenceyle sindirmeye çalışan ırkçı, zalim bir rejimle herhangi bir münasebet kurulamaz! Bu ülkede yaşayan hiçbir vicdan bu hoyratlığı kabul edemez!

İslam ülkelerinin yöneticileri Filistin mücadelesini iç siyasetlerinde sonuna kadar kullandılar. Bugün artık o mücadeleyi dillendirmenin kendilerine herhangi bir prestij sağlamadığını anlamış olmalılar ki İsrail’le barışma ve anlaşma kuyruğuna girmiş durumdalar! Direniş ve mücadelenin şaka olmadığını, zamana yayılan ve bedel gerektiren bir süreç olduğunu görüp küresel düzenden yana saf tutunca Siyonist katillerle aynı masanın, aynı piyasanın etrafında buluşmaktan imtina etmemişlerdir.

İktidarının ilk yıllarında Siyonist rejim cumhurbaşkanını TBMM’de konuşturan AKP, dönüp dolaşıp bugün de bir başka katili ülkeye davet etmiştir. Bu ağır vebal, İsrail’le yakınlaşma politikalarına pek sevdalı Ortadoğu’daki diğer işbirlikçi rejimlerin günahlarıyla buluşarak yeni bir utanç levhası olarak tarihe havale olmaktadır.

Filistin mücadelesi üzerinden yıllarca politik rant devşirenler ırkçı, işgalci ve emperyalizmin taşeronu Siyonist rejimin yanında durmanın ne demeye geldiğini iyi düşünmelidir. Filistin halkı da, Filistin halkının yanında saf tutan bütün dünya halkları da bu tercihin tam olarak karşısında durmaya devam edecektir. Biz de öyle yapacağız! Unutulmasın ki vicdanlar ve tarih en iyi mahkemedir.

Akdeniz’deki Filistin ve Lübnan halkına ait doğalgaz rezervlerini “İsrail gazı” diye Avrupa’ya pazarlama sevdası hırsızlık ve yağmaya ortak olmaktan başka bir şey değildir. İsrail yöneticilerini ülkeye davet etmek, bunun için oraya önden heyetler göndermek, Kudüs’ün İsrail başkenti olduğu iddiasını kabul etmek demektir!

İşgalcilerle sıcak ve samimi ilişkiler kurmak Filistin’i bölen utanç duvarını onaylamak, Gazze ablukasına onay vermek demektir.

Bizler bütün bu işbirlikçilik ve kirli süreçleri tekrar tekrar ve yüksek sesle reddediyoruz.

İsrail’le bütün ilişkiler kesilmelidir.

İsrail’le anlaşma suçtur, ihanettir!

Siyonist katil Herzog, defol!

Yaşasın Filistin direnişimiz!

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

(Topluluk adına Berke Kahraman)                                                                              

NO WAY TO ZIONIST MURDERERS! – ZIONIST KILLER HERZOG, GET OUT! – NO RELATIONSHIP WITH ISRAEL!

Diplomatic relations between Turkey and Israel have intensified recently. In particular, the relations that relatively weakened after the Mavi Marmara massacre by the Zionist regime are being restored with the desire of both sides.

We all know that even though there were diplomatic tensions, trade relations between Turkey and Israel, which were around 6 billion dollars per year, continued without interruption. Meanwhile, the İncirlik and Kürecik bases continued to protect Israel. Now, while there are attempts that emphasize diplomacy, new economic and political breakthroughs are planned.

As an important part of all these plans, the President of the Zionist regime, Herzog, was invited to Turkey by the government. Herzog will be in Turkey on March 9-10.

We, with the responsibility and loyalty we feel to the Palestinian people resisting the Zionist occupation and to all the honorable peoples who stand by the Palestinian people, openly and decisively condemn this invitation and campaign, and reject it in advance!

There can be no legitimate reason for inviting the leaders of the murderous and invader Zionist gang! No relationship can be established with a racist, cruel regime that tries to suppress everyone, regardless of whether they are children, young or old, with arrests, imprisonment and torture! No relationship can be established with a regime who steals Palestinian lands step by step every day, who dispossessed the Palestinian people, demolished their homes and uprooted their olive trees. No conscience living in this country can accept this brutality!

The rulers of Islamic countries used the Palestinian struggle in their domestic politics to the highest degree. Today, they must have understood that voicing that struggle does not provide them any prestige, because they are in the queue for reconciliation and agreement with Israel! When they saw that the resistance and struggle were not a joke, but a process that spanned time and required a price, they sided with the global order, and they did not hesitate to meet with the Zionist killers around the same table, the same market.

In the first years of its rule, the AKP made the president of the Zionist regime speak in the Grand National Assembly of Turkey and today has turned and invited another murderer to the country. By adding to the sins of other regimes in middle east that are very fond of policies of rapprochement with Israel, this grave shame made its way into the disgraceful history.

Those who have been for years making political profits over the Palestinian struggle should think carefully about what it means to stand by the racist, occupier Zionist regime which is subcontractor of imperialism. Both the Palestinian people and all the peoples of the world who sided with the Palestinian people will continue to stand against this choice. So will us! Let it not be forgotten that conscience and the history are the best courts.

The desire to market the natural gas reserves of the Palestinian and Lebanese people in the Mediterranean under the title of “Israeli gas” to Europe is nothing but a partner in theft and plunder. Inviting the rulers of Israel to the country, sending delegations from the front for this purpose means accepting the claim that Jerusalem is the capital of Israel! Establishing warm and cordial relations with the occupiers means approving the wall of shame that divides Palestine and approving the blockade of Gaza.

We repeatedly and loudly reject all these collaborative and dirty processes.

All relations with Israel must be cut off.

Dealing with Israel is a crime, a treason!

Zionist murderer Herzog, get out!

Long live our Palestinian resistance!

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

(On behalf of the community Melike Belkıs Örs)

Tıklayın, yorumlayın
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Haberler

Şık Makas Direnişi Sürüyor

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen genel başkanı Ahmet Örs , TOKAD yönetim kurulu üyesi Ahmet Gümüş, Eğitim İlke-Sen Tokat il temsilcisi Yunus Akkoç,  Tokat’ta faaliyet gösteren Şık Makas’ta (CRS Tekstil) ödenmeyen ücretleri, tazminatları ve sendika seçme hakları için direnişe geçen işçilerin çadırını ziyaret etti.

Eğitim İlke-Sen’in bir önceki Tokat temsilcisi Şinasi Uludoğan’ın da hazır bulunduğu ziyarette, direnişteki işçilerle yapılan görüşmeden sonra Ahmet Örs, Türkiye’deki sömürü düzeni ve Şık Makas özelinde bir konuşma yaptı ve direnişe öncülük eden işçilerden Buse Kara’ya verilen ev hapsi cezasındaki keyfîliğe dikkat çekti. Konuşmanın bir bölümü video kaydından takip edilebilir.

Şık Makas işçileri mücadelelerini 16 Kasım 2025 pazar günü Tokat’ta yapacakları miting ile sürdürecekler.

Haber: Furkan Uludoğan

Devamını Okuyun

Haberler

Gazze Eylemleri Devam Ediyor: Ateşkes Sahte, Katliam Gerçek!

Yayınlanma:

-

29 Ekim 2025 Çarşamba günü Üsküdar Mimar Sinan Meydanında Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, ÖYB ve TOKAD tarafından düzenlenen bir eylemle Gazze’deki ateşkese rağmen İsrail’in yaptığı katliam ve saldırılar protesto edilirken Trump öncülüğünde yapılan barış ve ateşkes anlaşmasının sahte olduğu vurgusu yapıldı.

“Ateşkes Sahte Katliam Gerçek, Trump’ın Dostları Dostumuz Değil, Katil İsrail Filistin’den Defol, Kahrolsun İşbirlikçi Hainler, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Yaşasın Küresel İntifada, Direniş Sürecek Filistin Özgürleşecek, İhanete Geçit Vermeyeceğiz, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, NATO’dan Çıkılsın Üsler Sökülsün, Nehirden Denize Özgür Filistin, İsrail’le Ticaret Filistin’e İhanet, Limanları Siyonizm’e Kapatacağız” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Topluluk adına Şilan Deniz’in okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

Kıymetli arkadaşlar,

İşbirlikçi rejimler, emperyalizmin ve Siyonizm’in durdurulduğu geçidi yıkmak için sözüm ona “barış” adı altında ellerinden gelen hâinliği yapıyor!

İşte ihaneti bir karakter hâline getirenler için rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

Onlara “Yeryüzünde fesat yaymayın!” denildiğinde “Biz sadece ıslah edicileriz!” diye cevap verirler. Gerçekte onlar fesat saçan kimselerdir, ama bunu (kendileri de) idrak etmezler. (Bakara, 11-12)

Yeryüzünü fitneye, ateşe, zulme boğanlar, bunu da “barış” diye sunanlar ve onlarla iş tutanların tarif edildiği bu ayetler şu anda Gazze’de tecelli ediyor arkadaşlar.

“Ateşkes, barış” diye şov yapan büyük şeytan ABD’nin şefi Trump ve etrafına topladığı işbirlikçiler Direniş’i teslim almanın kendilerince mümkün yollarını inşa ediyorlar. Emperyalizmin koçbaşı, ileri karakolu İsrail’i güvene almanın mel’un plânlarını yapıyorlar!

Filistin dostları!

Gazze’nin yarısından fazlasını Siyonist işgale peşkeş çeken, diğer yarısını da İsrail’in hesap vermeksizin sürdürdüğü soykırımına açmaya devam eden bir anlaşma sürecinden bahsediyoruz!

Elbette bu, bir anlaşma değil; dünyanın irili ufaklı bütün akbabalarının çullandığı küçücük bir coğrafyada boy veren direnişi, umudu boğma operasyonudur.

Kelli felli onca idareci, lider Şarmu’ş-Şeyh’te şarlatan Trump ve firavun Sisi etrafında nasıl bir araya geldi, gördünüz! İşte o toplantı, varılmak istenen yeni dünya düzeninin bir temsilidir.

O toplantıya katılanlar; zalimlerin, emperyalistlerin, küresel şeytanların etrafında saf tutanlar işbirlikçiliği bir siyaset ve vâr oluş biçimi olarak gördüklerini bir kez daha bütün dünyaya ilan etmişlerdir.

O mel’un toplantıyı, o toplantının vizyon ve dayatmalarını reddediyoruz!

Mazlum Filistin halkını, yakılıp yıkılan Gazze şeridini; bağı bahçesi, evi barkı ve Mescid-i Aksâ’sıyla talan edilen Batı Şeria’yı tümden teslim almayı, tarih sahnesinden silmeyi ve Batı Asya’nın coğrafya ve halklarını sindirmeyi amaçlayan bu toplantıyı bütün bileşen ve hedefleriyle reddediyoruz!

Direniş’in yoldaşları,

Sahte ateşkese rağmen Siyonistler yüzlerce Gazzeli kardeşimizi katletti! Dün gece türlü bahanelerle Gazze’de çok sayıda Filistinli, çadırlarında bombalandı, yakılarak öldürüldü.

Gazze şeridinin çok büyük kısmındaki işgallerini bu ateşkes sayesinde daha çok tahkim etme fırsatı bulan Siyonistler karşısında yalnız bırakılan Direniş, büyük ikilemlerle baş başa bırakıldı.

Yıllardır, “Kudüs’ün Özgürlüğü Ümmetin Özgürlüğüdür!” hakikatini meydanlarda yükseltmeye gayret edenler olarak açıklamamızın başındaki tespite dönüp tabloyu netleştirelim:

Emperyalizm; Filistin’i, İslam dünyasını tahakküm altında tutup sömürebilmek için bir kapı, bir geçit, bir üs olarak görüyor. Bu kapı, bu üs sağlama alınırsa bütün bir Batı Asya’yı, bütün İslam halklarını kendisine boyun eğdirebileceğine inanıyor.

Bölgedeki rejimlerin çok büyük kısmı da bu idealde emperyalizmin safında konuşlanmış durumda, işbirlikçilikte adeta birbirleriyle yarışıyorlar.

Bölge halkları olarak bu fotoğrafa bakıp bir karara varmalıyız: Hâli- hazırımız ve istikbalimiz için nasıl bir tercihte bulunmalıyız?

Geleceğimizi muhasara etmek, bütün bir bölgemizi sömürüp yağmalamak, özgürleşme irademizi yok etmek isteyen bu projeye onay verip teslim olmayı mı seçeceğiz yoksa direnişi, intifadayı yükseltip haysiyetimizi, ezilenleri, yoksulları ve hürriyeti gasp edilenleri mı savunacağız!

İntifadanın dostları!

Gazze Direniş’i, emperyalizm ve Siyonizm karşısında bahsettiğimiz o direniş geçidini tutma mücadelesidir. Bu mücadelede Filistin halkı büyük bedeller ödemiştir, ödemeye de devam etmektedir.

Bu büyük, amansız mücadelede İslam dünyası dediğimiz devletler ve onların yöneticilerinin önemli bir kısmı ise doğrudan soykırımcı işgalcilerin yanında saf tutmuştur.

BTC boru hattı, İslam coğrafyasının zenginliklerini işbirlikçi rejimler aracılığıyla İsrail savaş makinesine aktarmaktadır.

İncirlik ABD üssü ve Kürecik NATO radarı, İsrail’i ve bölgedeki emperyalist unsurları korumaya devam etmektedir.

İsrail’le ticaret, iptal kararlarına rağmen alabildiğine devam etmiştir. Sahte ateşkes ortamında, limanlarımızdan İsrail limanlarına sevkiyat yapan gemi trafiği daha da hızlanmıştır.

İsrail saldırganlığının Lübnan’da, İran’da, Yemen’de neler yaptığını; emperyalist fitnenin Sudan’da halklarımızı ne duruma getirdiğini görüyoruz.

Bütün bunlara rağmen emperyalizme, Siyonizm’e verilen bunca desteği sorgulamazsak bütün geçitlerimiz, bütün kapılarımız bir bir düşecektir.

Trump’la dost olmakta yarışan İslam dünyası liderlerinin utanç verici tutumlarını reddediyoruz!

Zillet bizden uzaktır!

Herkes bilip duysun ki sonuna kadar Direniş’in yanındayız; direnen kardeş halklarla yan yana, omuz omuzayız!

Dünyanın dört bir yanında yükselen küresel intifada çağrısının insanlığın kurtuluş umudu olduğuna inanıyoruz ve şu hakikatten asla şüphe etmiyoruz:

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

Devamını Okuyun

Haberler

Dilaver Demirağ ile Anarşizm Atölyesi (video)

Yayınlanma:

-

Özgür Yazarlar Birliği’nde, “Dilaver Demirağ ile Anarşizm” atölyesi başladı.

Atölyenin ilk programı, “Tanışma-Anarşizme Giriş” başlığı ile 26 Ekim 2025 Pazar günü yapıldı.

Dilaver Demirağ’ın Anarşizm hakkında genel bir çerçeve çizdiği program, katılımcıların katkısıyla devam etti.

Atölyenin ikinci programı “Anarşi Irmağı: Anarşizmin Tarihi ve Kurucu Kuşak”, üçüncü programı “Anarşizm Çeşitleri ve Çağdaş Anarşizm“,  dördüncü programı da  “Dini Anarşizmler” başlıklarıyla yapılacak.

Bir sonraki program 30 Kasım 2025 Pazar günü olacak.

İlk program, video kaydından takip edilebilir.

Devamını Okuyun

GÜNDEM

0
Would love your thoughts, please comment.x