Connect with us

Haberler

Tokat’ta Eylem: Siyonist Gemiler Türkiye Limanlarında Cirit Atıyor!

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen, TOKAD, Özgür Yazarlar Birliği ve Sağlık İlke-Sen’in 10 Kasım 2024 günü Tokat’ta gerçekleştirdiği eylemde Filistin ve Lübnan’da katliamlar yapan İsrail’le Türkiye’nin ticaret yapmaya devam etmesi kınandı. Eylemde, Siyonist sermaye gemilerinin Türkiye limanlarından rahatça sevkiyatları sürdürmesi, Ceyhan’dan İsrail’e petrol gönderilmesi ve emperyalist üslerin faaliyetlerini sürdürmesi protesto edildi.

Topluluk adına Sağlık İlke-Sen başkanı Emre Ulukaya’nın okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

SİYONİST KATLİAM MAKİNESİNİ BESLEYİP KORUYAN PETROL SEVKİYATI VE TİCARET SÜRÜYOR, KÜRECİK RADARI ÇALIŞIYOR!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli arkadaşlar!

Sadece Filistin’i, Gazze’yi ve yine sadece Siyonist işgal rejimini derinden etkilemekle kalmayıp bütün dünyayı sarsan, halkları ve rejimleri bambaşka bir sabaha ve döneme uyandıran Aksâ Tûfanı’nın üzerinden 13 ay geçti.

Yüz binlercesiyle can veren Filistin ve ona bir kez daha katılan Lübnan halkları, egemen dünya düzeninin desteğiyle benzersiz katliamlar yapan Siyonist soykırım makinesinin hedefinde eşsiz bir mücadele yürütüyor!

Siyonizm’e ve emperyalizme direnen kardeşlerimiz, önderi-takipçisi demeden birer birer şehit oluyorlar. En son Yahya Sinvar’la insanlığın onur ve haysiyet burcuna asılan şehadet sancağı, şirk, zulüm ve tuğyanın karşısına dikilme cesaretini kuşananların sarsılmaz imanlarına, azim ve kararlılıklarına emanet edilmiştir!

Filistin Direnişinin Dostları!  

Filistin’de, Gazze’de savaş, işgal, katliam yeni başlamadı. Tam yüz yıldır bu bölge emperyalizmin, Siyonizm’in muhasarası altındadır. İngilizlerin öncülüğünde Batı Asya’nın/Ortadoğu’nun kalbine bir hançer gibi saplanan, emperyalizmin ileri karakolu olarak konuşlandırılan İsrail’i püskürtmek için Filistin halkı sayısız evlâdını şehit verdi, yerinden yurdundan oldu, işbirlikçilik ve ihanet kıskacında nefessiz kaldı ancak hiçbir güçlük ve zorluğa boyun eğmedi; ilerleyen yaşına rağmen tank ve top atışlarına göğüs geren, son ânında dahî direnişten geri durmayan Yahya Sinvar örneğinde olduğu gibi zalimlere, işgalcilere teslim olmadı! Katledildi, sürüldü, aç ve açıkta kaldı lâkin yılgınlığa düşmedi!

Son bir yıl boyunca katliam ve direniş tarihinin zirvesine şahit olduk. Bütün dünyanın gözleri önünde ve kayda geçirilerek süren bir soykırım ve direniş süreci var. Küçücük bir coğrafyaya sıkıştırılan bir halk, benzersiz bir vâr oluş kavgası veriyor.

Bu vâr oluş kavgasına dünyanın her bir yanından onurlu halklar destek verdi, destek vermeye devam ediyor. Kendilerini derin bir minnet ve saygıyla andığımız bu insanlar kampüslerde, meydanlarda, cadde ve sokaklarda katliam düzenine karşı seslerini yükselttiler; işbirlikçi rejimlerinin ihanetlerine karşı hakikatin saflarında yer aldılar, hâlâ yılmadan bu mücadelelerine devam ediyorlar. Her biri bizim kardeşimiz ve yoldaşımızdır!

Biz de bu coğrafyada, Türkiye’nin dört bir yanında bu duruşa eşlik etmeye çalıştık. Siyonizm’in bölgedeki köklerini, damarlarını kurutmak için öteden beri dile getirdiğimiz hakikatleri daha bir yüksek sesle haykırmaya çalıştık.

İntifadayı Yükselten Yürekler!

Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki Siyonist rejim ve onun değişmez destekçisi emperyalizm coğrafyamıza iyice kök salmış, bütün araç ve imkânlarıyla kendilerini muhafaza ve müdafaa edecek, koruyup besleyecek bir düzen kurmuş!

Takdir edersiniz ki işgalci İsrail, bölgesel dayanakları olmadan nefes alamaz, meşruiyet devşiremez! Bütün bu dayanakların ticaretten diplomatik münasebetlere, akademiden istihbarata, savunma sanayinden bilişim teknolojilerine ve şimdi burada hepsini sıralayamayacağımız pek çok alana yayılan anlaşmalarla mümkün olabileceğini biliyoruz.

Şimdi hep birlikte İsrail’i besleyip koruyan işleyişin farklı alanlarda nasıl seyrettiğini hep beraber hatırlayalım:

Öncelikle şuradan başlayalım: Biliyorsunuz Türkiye, İslam dünyasından İsrail’i tanıyan ilk devlet olmuştur. Başta Erdoğan olmak üzere iktidara yakın çevreler İsrail’i soykırımcı, terörist olarak suçlamakta ancak İsrail’i tanıma kararını geri çekme ihtimalinden bile bahsetmemektedirler. Hâlbuki İsrail’i tanımamak önemli bir samimiyet testidir ve imkânsız değildir. Birleşmiş Milletler üyesi 28 devlet İsrail’i tanımıyor arkadaşlar ve bu nedenle o ülkelerin halkları açlıktan, yoksulluktan ölmüş değil!

Her fırsatta İsrail’in gözünü Türkiye’ye diktiğini söyleyerek propaganda makinesini durmaksızın çalıştıran aynı merkezlere sormak gerekmez mi? “Madem öyle, peki siz bu işgal devletini neden tanıyorsunuz, tanımakla kalmayıp her türlü münasebeti kuruyorsunuz! Neden Siyonist cumhurbaşkanını, caddelerini İsrail bayraklarıyla süslediğiniz Ankara’da şaşaalı törenlerle karşılıyorsunuz? Katil Netanyahu ile New York’ta, hem de Aksâ Tûfânı’ndan 15 gün önce heyetler hâlinde buluşup Filistin halkından çalınan doğal gazı pazarlama plânlarını hangi yüzle müzakere ettiniz?”

Evet, Siyonizm’e ve emperyalizme karşı mücadele, sadece Filistin halkının değil de hepimizin yükümlülüğü ise yakıcı gerçeklerle yüzleşmek, Siyonizm’i besleyen merkezlerle kapışmak zorundayız. Bizim sorumluluğumuz öncelikle kendi ülkemizden başlamaktadır yoksa uzaktan direnişe selam göndermek elbette çok kolay ve zahmetsizdir.

Şimdi dönelim yine bir başka can alıcı hususa! Aksâ Tûfânı’ndan bugüne Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin kesilmesi için Filistin dostları sayısız eylem yaptı. İktidar, tepkileri savuşturmak için ticarete önce kısıtlama getirdi, sonra da ticareti tümden yasakladığını ilan etti. Hâl böyleyken zamanla ticaretin durmadığı, hileli yollarla devam ettirildiği ortaya çıktı. Önce üçüncü ülkeler aracılığıyla sürdürülen ticaretin daha sonra ve yoğunluklu olarak Filistin’in adı kullanılarak yapıldığı görüldü

Açık kaynaklardan herkesin ulaşabileceği ve her biri utanç ve ihanet vesikası olan bilgilere göre resmiyette İsrail’le kesilen ticaret birdenbire makyaj malzemelerinden tutun da çeliğe, kimyasallardan başka diğer tedariklere kadar türlü çeşit ürünlerin güya Filistin’e ihracatı yüzlerce kat artmış durumdadır!  Soykırım savaşı altındaki Filistin birden zenginleşmiş de ithalat patlaması yaşamış gibi!

İşte akıllara ziyan bu arsızlık, başta kendi arazisine yapılan özel gümrük aracılığıyla İsrail’e çelik ihraç eden ve bu yolla doğrudan katliamın destekçisi olan ama yeri geldikçe başta Mehmet Akif Ersoy gibi değerleri istismar etmekten çekinmeyen İÇDAŞ gibi işbirlikçi sermaye grupları tarafından yapılıyor!

Zaten Türkiye-İsrail ekonomik ilişkileri AKP iktidarında geçen yıllarda sürekli büyümüş ve 2002 yılında 1,41 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022’de 9,5 milyar dolara kadar çıkmıştı. Siyonist katliam rejiminin nasıl ve kimler tarafından beslenip palazlandırıldığı bu örneğe göre son derece açık değil midir?

Kardeşlerimiz Gazze’nin kuzeyinde açlık ve Siyonist kuşatma altında direnişi sürdürmeye çalışırken bütün bu tezgâhı dağıtmak elbette boynumuzun borcudur! Bu tezgâhı dağıtmak bu coğrafyada yaşayanlar olarak temel önceliğimizdir! Bu tezgâhı dağıtmak insan ve mü’min olmanın temel şartlarındandır!

Direnişin dostları!

Peki, Siyonizm’i besleyen dayanaklar burada bitiyor mu? Elbette hayır!

Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından İsrail’in petrol ihtiyacının yarısını karşılayan petrol, akmaya devam ediyor mu? Evet!

AKP iktidarı, binlerce eylemde dile getirilen çağrılara kulak tıkayarak yüz binlerce Filistinlinin katledilmesinde en önemli role sahip petrolün Siyonist katliam makinesine akmasına izin verdi mi? Evet!

Bir ucunu Azerbaycan devlet şirketi SOCAR’ın, diğer ucunu Türkiye Varlık Fonuna bağlı BOTAŞ’ın tuttuğu boru hattı Filistin halkına ölüm ve yıkım taşıdı mı, hâlâ taşımaya devam ediyor mu? Evet!

Şimdi can alıcı sorumuz şudur:

Ülkemiz bütün imkânlarıyla kimi desteklemelidir? Soruyoruz sizlere!

Elbette hepiniz “Tabii ki Filistin halkını!” cevabını vereceksiniz. Buna inancımız tamdır ancak gelin görün ki uygulama, tam olarak bunun aksi istikametindedir. Görüyor ve anlıyoruz ki Siyonist katilleri besleyip Filistin’le ağlayanlar tarafından idare olunuyoruz! Böyle bir iki yüzlülük ne duyuldu ne görüldü!

Bütün bunlar yetmezmiş gibi ABD’nin İncirlik üssü doğrudan bir işgal merkezi olarak İsrail’i koruyor; NATO’nun Kürecik Radarı, İsrail’e kalkan olmaya devam ediyor. Kürecik Radarının İsrail’e sağladığı koruma NATO genel sekreterleri tarafından çok daha önceleri de itiraf edilmişti. ABD öncülüğündeki emperyalist bloğun İsrail’i tahkim ve takviye etmek için nasıl canhıraş bir çaba içinde olduğunu görüyoruz. Kendi kontrollerinde bulunan Anadolu’daki üsler de elbette bu korumanın bir parçası olacaktır.

İşbirlikçiliğe ve İhanete Geçit Vermeyen Dostlar!

Türkiye, egemenlerin bütün aksi propagandalarına rağmen Siyonizm’e hizmet edenlerin elini kolunu sallayarak işlerini rahatça yapabildiği bir ülke olmuştur!

Türkiye limanları, katil İsrail’le ticareti pervasızca sürdüren, Siyonist katliam ve soykırım makinesine silah taşıyan gemiler için en güvenli sığınak olmuştur!

Herkes duyuyor ve görüyor ki başta Siyonist ZIM şirketinin gemileri, tırları olmak üzere İsrail’le ticareti sürdüren gemiler limanlarımızda, karayollarında cirit atıyor!

Bu ne büyük utanmazlık ve işbirlikçiliktir!

Gazze’ye gidecek yardım gemilerini engelleyen AKP iktidarı, Filistinli kardeşlerimizi katleden Siyonistleri her türlü tahkim ve takviye eden gemilerin, tırların önünü sınırsızca açıyor! Vicdan Gemisi, uluslararası Özgürlük Filosu kapsamında yola çıkmak isterken iktidar tarafından çıkışına izin verilmediği için 68 gündür Haydarpaşa Limanında bekletiliyor. Kardeşlerimiz iki ayı aşkın süredir orada nöbet tutuyor.

İsrail’e silah taşıdığı, dolayısıyla da soykırım ortağı olarak görüldüğü için pek çok ülke tarafından limanlarına giriş izni verilmeyen Kathrin gemisi, izin verilmediği için Haydarpaşa’da tutsak edilen Vicdan Gemisinin yanına demirleyebiliyor!

Yani katliama sevkiyat serbest, mazlum Gazze/Filistin halkına sevkiyat yasak!

Filistin dostları Kocaeli Diliskelesi’nde, İstanbul Ambarlı’da, Antalya ‘da ve pek çok başka noktada yaptıkları eylemlerle Siyonist ZIM şirketinin sevkiyatlarını ve diğer işbirlikçi ticari hareketleri engellemek için eylemler yapıyorlar. Siyasi irade ise sahte şaşkınlık gösterilerinde bulunarak bunca apaçık hakikate rağmen kendilerine iftira atıldığını iddia edebiliyor!

Herkes şunu bilsin ki biz bu gemilere, bütün bu mel’un sevkiyatlara karşı duracağız! Bu işbirlikçilik ve ihanete geçit verenlerin yakasını bırakmayacağız!

Emperyalist – Siyonist Saldırganlığın Karşısına Dikilen Kardeşler!

Sıralamaya gayret ettiğimiz bütün bu hakikatler bize ne yapmamız gerektiğini de açıkça söylemektedir!

Filistin’den Lübnan’a, Ortadoğu’nun dört bir yanına uzanan katliam ve işgal şebekesinin dayanaklarını, damarlarını, köklerini Anadolu’dan söküp atmak öncelikli sorumluluğumuzdur.

Öteden beri mücadelemiz bunun içindir! Direnişi buradan kurmalıyız.

İbrahim sûresi 42. ayette buyurulduğu gibi, “Sakın Allah’ı zalimlerin yaptığı şeylerden habersiz sanmayın!” Şüphesiz ki Allah’ın cezalandırması çok çetindir!

Duamız odur ki Rabbimiz bu amacımızda bizi muvaffak eylesin! Her dâim zalimlerin, katillerin, işbirlikçilerin karşısında olmayı nasip etsin!

Mazlum ve mustazafların, hürriyeti gasp edilenlerin yanında durma irademizden geri koymasın!

Yaşasın Küresel İntifada, Yaşasın Zulme Boyun Eğmeyen Direniş!

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikasıwww.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikasıwww.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneğiwww.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

Tıklayın, yorumlayın
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Videolar

Kürecik NATO Radarı, Ocak 2012’den Bu Yana Emperyalizme ve Siyonizm’e Hizmet Ediyor!

Yayınlanma:

-

TOKAD, Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen ve ÖYB, 25 Haziran 2025 Çarşamba günü Üsküdar’da bir yürüyüş yaparak İran’a saldıran İsrail’i protesto ederken Filistin, Yemen, Lübnan ve İran’la dayanışma çağrısı yaptı.

Yürüyüşten sonra yapılan açıklama ve konuşmalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO zirvesine katılması ve Baykar’ın Leonardo firması ile yaptığı ortaklık eleştirildi.

Ortadoğu’daki emperyalist-Siyonist saldırı ve işgallerin merkezinde Kürecik NATO radarı olduğu vurgulanan ve bir an önce NATO’dan çıkılması istenen açıklama ve konuşmalarda Gazze’deki soykırımda şehit sayısının 500 bine yaklaştığı vurgulandı.

Mimar Sinan Kapalı Otopark’ı Girişinden başlayıp Mimar Sinan Meydanında sona eren yürüyüş ve eylem boyunca “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İstanbul’dan Tahran’a Direniş’e Bin Selam, Yaşasın Küresel İntifada, İsrail’i Tanıma Tam Ambargo Uygula, Yaşasın Gazze Yürüyüşümüz, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Yaşasın Gazze Direnişimiz, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Erdoğan BOTAŞ’ın Vanasını Kapat, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, İşbirlikçi Sermaye Hesap Verecek, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, Ezilenler Birleşin zalimleri Def Edin, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi; İran’da Filistin’de/ Diren diren her yerde/ ABD’ye İsrail’e/ Diren diren her yerde/ İşbirlikçiye haine/ Diren diren her yerde/ İncirlik’e Kürecik’e/ Diren diren her yerde/ Ambarlı’da Derince’de/ Diren diren her yerde/ BOTAŞ’ta ve SOCAR’da/ Diren diren her yerde/ Tahran’da ve Gazze’de/ Diren diren her yerde/ Lübnan’da ve Yemen’de/ Diren diren her yerde, Yüz Binler Yürüsün Kürecik Sökülsün, NATO’dan Çıkılsın Üsler Sökülsün sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Haber: Şilan Deniz

Topluluk adına Meryem Karayıl’ın okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

KÜRECİK NATO RADARI, OCAK 2012’DEN BU YANA EMPERYALİZME VE SİYONİZME HİZMET EDİYOR!

Filistin’de, Lübnan’da, Yemen’de, İran’da Aynı Safta, Omuz Omuza, Hep Beraber Direneceğiz; Emperyalist-Siyonist Saldırganlığa Geçit Vermeyeceğiz!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli dostlar,

Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın gözü dönmüş fitne-fesat üreticisi Siyonist İsrail, emperyalizmin teşvik, onay ve yol vermesiyle İran’a saldırdı!

Filistin’deki suikast, işgal, tehcir, katliam ve soykırım politikalarını Suriye’ye, Lübnan’a, Yemen’e taşıyan Siyonist rejim, son dönemde birkaç saldırıyla yokladığı İran’a bu defa topyekûn savaş ilan etti!

Bu gözü dönmüş işgal, katliam ve soykırım şebekesini; onu koruyup kollayan egemen dünya düzenini lânetliyoruz!

Açıklamamızın başında peşinen şunu ilan etmek isteriz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

Allah’tan başkasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Biliyoruz Allah, günleri aramızda dolaştırmaktadır. Biz bu ilâhî yasaya teslim olmuşuz; siz, kimi korkutabileceğinizi sanıyorsunuz?

Direniş’in dostları,

Gazze’de soykırım, açlık, yıkım 628 gündür devam ediyor.

Her gün onlarca kardeşimiz katlediliyor. İnsanlar erzak dağıtım kuyruklarında Siyonistler tarafından katliama tâbi tutuluyor. Dünya, bu gözü dönmüşlük karşısında öylece kalakalmış durumda!

Gazze halkı için yola çıkan Madleen gemisinden sonra Küresel Gazze Yürüyüşü için binlerce vicdan Mısır’a geçti.

Vicdan intifadası; Madleen ile yola çıktı, Küresel Gazze Yürüyüşü ile kitleselleşti. İşgalci ve soykırımcı İsrail ile Firavun Sisi rejimi bu mübarek seferleri şimdilik engelledilerse de inşallah pek yakında çok daha büyük insan selleri; halkları, coğrafyaları birbirinden ayıran bütün yapay engelleri, sınırları yıkıp geçecek ve Filistin’e ulaşacaktır! Buna olan inancımız tamdır! Madleen ve Küresel Gazze Yürüyüşü bu ışıltılı ufku bütün insanlığa göstermiştir.

Emperyalizmin ve Siyonizm’in karşısına dikilen yürekler,

Bu meydanlarda, pek çok eylemde egemen dünya düzeninin Suriye’den sonra İran’ı kuşatacağını, bütün plânlamaların bu yönde seyrettiğini söyledik.

Süreçleri takip eden herkes elbette bu mel’ûn plânları görüp anlıyordu. Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın geçtiğimiz on yıllar boyunca nasıl ateşe verildiğini; savaş, işgal ve yıkım politikalarının nasıl seyrettiğini hep beraber takip etmedik mi?

Evet, her şey gözlerimizin önünde oldu ve yine öyle oluyor!

Irak işgali, devredip duran Afganistan işgalleri, Libya, Yemen ve Suriye işgal ve iç savaşları; Lübnan ve Filistin’deki işgal ve katliamlar ve en nihayetinde Gazze’deki soykırımdan sonra İran’a açılan topyekûn savaş…

Şimdi artık çok daha derlenip toparlanmanın; emperyalizmin, işbirlikçilik ve ihanetin karşısında daha bir kararlı durmanın zamanıdır!

İslam coğrafyası, Büyük Şeytan Amerika öncülüğündeki emperyalist muhasarada boğulmak isteniyor.

Eğer sağlam bir irade kuşanıp Direniş hatlarını tahkim etmez isek Irak işgalleriyle körüklenen mezhepçilik fitnesi, iç savaşlar, basiretsizlikler derken bugünlere sürüklenen halklarımız ve coğrafyalarımız çok daha kötü günlere ulaşacaktır.

İntifada’nın dostları!

“Emperyalizmin, Siyonizm’in damarlarını kurutalım, ülkemizdeki dayanaklarını parçalayalım!” diye yıllardır mücadele yürütüyoruz.

AKP’nin iktidar olduğu 2002’de İsrail’le ticaret 1,5 milyar dolarlık bir hacme sahip iken 2022 sonunda 9.5 milyar dolara ulaşmıştı.

Kürecik NATO Radarı, 2012’de faaliyete geçti ve bugün İsrail’in İran saldırılarında merkezî bir role sahip. Kurulduğundan beridir kampanyalarla, eylemlerle Kürecik NATO Radarı’nın karşısında durduk ama iktidar bize kulak vermedi; NATO’yu dinledi! İran’a, Suriye’ye, Filistin’e karşı İsrail’i, emperyalistlerin çıkarlarını korumak için kurulan Radarı işletti.

Şimdi size önemli bir detay aktaracağız:

İktidara yakınlığıyla meşhur Yeni Şafak gazetesinin 19 Kasım 2017 tarihli haberi, bugün iktidarın dezenformasyon merkezlerinin ürettiği yalanları nasıl ters yüz etmiş, hep beraber dikkat kesilelim:

Türkiye’nin Rusya’dan aldığı hava savunma sistemi S-400’ler nedeniyle ABD ve NATO ile ihtilaflı olduğu ve F-35 programından çıkarılmasının gündemde olduğu vakitlerde Yeni Şafak gazetesinin yaptığı haberin ilgili bölümü şöyleydi:

ABD’nin F-35’lere ilişkin anlaşmaya uymaması ve Türkiye’nin hakkını açıkça gasp etmesi halinde, İsrail’e yönelik balistik füze tehdidi tehlikeli boyutlara ulaşacak. 1000 kilometre yarıçapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen Kürecik radarı, başta İran olmak üzere bölge ülkelerinden İsrail’e fırlatılabilecek balistik füzeleri önleme amacıyla kurulmuştu. Türkiye’nin NATO ile anlaşma kapsamında topraklarına kurulmasına izin verdiği radar, Rusya ile İran’ın büyük tepkisini çekmişti.

İran topraklarının batı kısmı, neredeyse Tahran sınırlarına kadar olan bölge, Kürecik’teki radar sayesinde NATO’nun kapsama alanında. Bunun dışında benzer özellikteki radarlardan İsrail, Ürdün, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunuyor. Ancak İsrail’deki 1300 kilometre özellikli radar bile İran’ın ancak ‘sınırlarını’ gözleyebiliyor. Katar ve BAE’ye ABD tarafından kurulan ve NATO kapsamında olmayan radarlar da İran’ın güney bölgeleri için dürbün mahiyetinde. ABD’nin F-35 şantajına devam etmesi ve Ankara’nın Kürecik’teki radarı kaldırma kararı alması halinde, İsrail’e İran’ın doğu ya da kuzeyinden fırlatılabilecek bir balistik füze için ‘erken uyarı’ ihtimali ortadan kalkacak.

Bu habere Yeni Şafak gazetesinin internet sitesinden ulaşabilirsiniz. İşte bu arsız, işbirlikçi zihniyet yerine çıkarına göre bütün ilkeleri ters yüz edebiliyor. İktidar da herkesin, kendi yandaşlarının bile bildiği bu hakikati yalanlıyor.

Kürecik Radarının rolü 12 gün süren İsrail-İran savaşında bir kez daha anlaşıldı. Bu utanç verici işbirlikçiliği sonlandırmak, o radarı Kürecik’ten söküp atmak da bizim temel hedeflerimizdendir! Bunu da herkes, böyle bilsin!

İsrail lojistik firmaları, gemileriyle limanlarımızda, tırlarıyla karayollarımızda cirit atmaya devam etti. Onca protestoya rağmen iktidar Direniş’ten yana herhangi adım atmadı. Direnişçi kardeşlerimizi gözaltına almayı, mahkemelerde yargılamayı tercih etti. ZORLU Holding, Siyonistlere elektrik üretti; BOTAŞ, BTC üzerinden gelen SOCAR petrolünü İsrail’e sevk etti. Onca eyleme, direnişe rağmen iktidar yanlışlarından dönmedi!

Lübnan’dan İran’a, Suriye’den Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada saldırılar yapan İsrail, bunca gücü nereden alıyor arkadaşlar, soruyoruz sizlere?

Elbette bu sorunun cevabı âşikârdır:

Mısır’dan Ürdün’e, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Türkiye’den Azerbaycan’a kadar bütün bu işbirlikçilik ve ihanet çemberi İsrail’e çalışmakta, onu koruyup kollamaktadır.

Siyonistler Egemen Dünya Düzeninin yanı sıra İslam dünyasındaki işbirlikçi rejimleri kendine dayanak yapıyor, o güç ve cesaretle dilediği zaman, dilediği yerlere saldırabiliyor.

İşte müslümanlar olarak böyle acı ve utanç verici bir tablo oluşturuyoruz!

Kıymetli halkımız,

AKP iktidarı ve onunla ilişkili çevreler, bir yandan Filistin duyarlığını kullanmakta diğer yandan İsrail’e tam boykot çağrılarını görmezden gelmekte, bir de üstüne Siyonistlere hizmet eden utanç verici münasebetler kurmaktadır.

Bunun en son örneği olarak iktidar çevrelerinin parlattığı Baykar’dan bahsedelim: Baykar, İsrail’in en büyük silah tedarikçilerinden İtalyan Leonardo şirketiyle ortaklık kurmuştur. Bu şirket, soykırıma verdiği destekten dolayı Filistin dostları tarafından protesto edilmiş, bina girişine kırmızı boyalar atılmış, kapılarına “Özgür Filistin” yazılmış ve bu olayı Anadolu Ajansı olumlayarak haber yapmıştı.

Vatikan, işte bu firmanın çocuk hastanesine yapmak istediği 1,5 milyon Avroluk bağışı silah ticareti yaptığı için reddetmişti.

İşbirlikçilik ve ihanet zincirinin son aşaması olan bu utanç verici hâdise, içinde bulunduğumuz tablonun ne kadar vahim olduğunun kanıtıdır. Bu işbirlikçilik ve ihaneti kınıyor, lanetliyoruz!

İntifada yoldaşları,

İki Filistin gönüllüsü arkadaşımız, soykırım ortaklarından ZİM şirketini ifşa eden broşür dağıtmaları bahane edilerek dün akşam evlerinden gözaltına alındılar. Geceyi Vatan Emniyet’te geçiren arkadaşlarımız bugün Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilecekleri söylenmesine rağmen saatlerdir kendilerinden haber alamadık.

Haksız gözaltılara kabul etmiyoruz. Asıl yargılanması gerekenler Siyonizm’e hizmet eden eli kanlı şirketlerdir. Arkadaşlarımızı serbest bırakın; hemen, derhâl, şimdi!

İstanbul halkı,

Bizi kandırmak isteyenlerin yalanlarına karşı hazırlıklıyız!

İşbirlikçilik ve ihanet eylemlerinin farkındayız.

Türkiye’nin İran’a saldıran ancak İran’ın kararlı direnişinden sonra ateşkes ilan etmek zorunda kalan İsrail-ABD-NATO blokunun zirvesine katılmasını; hiçbir şey olmamış gibi gülücüklerle fotoğraflar verilmesini reddediyoruz.

İç kamuoyuna ayrı, dışarıya ayrı konuşan bu işbirlikçiliği reddediyoruz! Rabbimizden niyazımız NATO’yu yıkıp parçalayacak mücadelemize güç vermesidir!

Herkes duysun ve bilsin ki Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın emperyalist karakolu Siyonist İsrail’e ve onun efendisi Egemen Dünya Düzenine asla boyun eğmeyeceğiz!

Açıklamamızın başında söylediklerimizi tekrar ediyoruz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında göğsümüzü gere gere nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

İşbirlikçilik ve ihanetin peşini bırakmayacağız! Bu dünyada zalimlerden hesabı sormak için sonuna kadar kapışacağız!

Rabbimizin âhiretteki hesabı ise çok daha büyük ve çetin olacaktır.

EĞİTİM İLKE-SEN         TOKAD

SAĞLIK İLKE-SEN        ÖZGÜR YAZARLAR BİRLİĞİ

Devamını Okuyun

Haberler

Üsküdar’da Eylem: Aynı Safta, Omuz Omuza Direneceğiz!

Yayınlanma:

-

Üsküdar’da Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, TOKAD ve ÖYB tarafından 18 Haziran 2025 günü yapılan yürüyüşle İran’a saldıran İsrail protesto edilirken Filistin, Yemen, Lübnan ve İran’la dayanışma çağrısı yapıldı.

Marmaray Hâkimiyet-i Milliye Girişinden başlayıp Üsküdar İskele Meydanında sona eren yürüyüş boyunca “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İran Siyonizm’e Mezar Olacak, İstanbul’dan Tahran’a Direniş’e Bin Selam, Yaşasın Küresel İntifada, Madleen Gemisi Onurumuzdur, Hepimiz Madleen’in Yolcusuyuz, Yaşasın Gazze Yürüyüşümüz, Filistin’den İran’a Bütün Halklar Ayakta, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Yaşasın İran Direnişimiz, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, İşbirlikçi Sermaye Hesap Verecek, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, İran’da Filistin’de Direniş Her Yerde, Firavun Sisi Hesap Verecek, Halklar Yürüyor İntifada Büyüyor, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi; İran’da Filistin’de/ Diren diren her yerde/ ABD’ye İsrail’e/ Diren diren her yerde/ İşbirlikçiye haine/ Diren diren her yerde/ İncirlik’e Kürecik’e/ Diren diren her yerde/ Ambarlı’da Derince’de/ Diren diren her yerde/ BOTAŞ’ta ve SOCAR’da/ Diren diren her yerde/ Tahran’da ve Gazze’de/ Diren diren her yerde/ Lübnan’da ve Yemen’de/ Diren diren her yerde, Yüz Binler Yürüsün Kürecik Sökülsün, NATO’dan Çıkılsın Üsler Sökülsün sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Topluluk adına Şilan Deniz’in okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

Filistin’de, Lübnan’da, Yemen’de, İran’da Aynı Safta, Omuz Omuza, Hep Beraber Direneceğiz; Emperyalist-Siyonist Saldırganlığa Geçit Vermeyeceğiz!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli dostlar,

Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın gözü dönmüş fitne-fesat üreticisi Siyonist İsrail, emperyalizmin teşvik, onay ve yol vermesiyle İran’a saldırdı!

Filistin’deki suikast, işgal, tehcir, katliam ve soykırım politikalarını Suriye’ye, Lübnan’a, Yemen’e taşıyan Siyonist rejim, son dönemde birkaç saldırıyla yokladığı İran’a bu defa topyekûn savaş ilan etti!

Bu gözü dönmüş işgal, katliam ve soykırım şebekesini; onu koruyup kollayan egemen dünya düzenini lânetliyoruz!

Açıklamamızın başında peşinen şunu ilan etmek isteriz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

Allah’tan başkasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Biliyoruz Allah, günleri aramızda dolaştırmaktadır. Biz bu ilâhî yasaya teslim olmuşuz; siz, kimi korkutabileceğinizi sanıyorsunuz?

Direniş’in dostları,

Gazze’de soykırım, açlık, yıkım 621 gündür devam ediyor.

Her gün onlarca kardeşimiz katlediliyor. İnsanlar erzak dağıtım kuyruklarında Siyonistler tarafından katliama tâbi tutuluyor. Dünya, bu gözü dönmüşlük karşısında öylece kalakalmış durumda!

Gazze halkı için yola çıkan Madleen gemisinden sonra Küresel Gazze Yürüyüşü için binlerce vicdan Mısır’a geçti.

Nasıl Madleen gemisi şeref ve haysiyet timsali yolcularıyla katil İsrail tarafından kaçırıldıysa Küresel Gazze Yürüyüşüne katılan vicdanlar da emperyalizmin ve Siyonizm’in uşağı Firavun Sisi rejimi tarafından engellendi.

Dünyanın dört bir yanından Gazze’deki açlığın, ablukanın karşısına çıkan eli öpülesi yiğitler; Mısır rejimi tarafından darp edildi, gözaltına alındı, itilip kakıldı, deport işlemlerine tâbi tutuldular.

Böylece Sisi rejimi; günah galerisine yenilerini ekledi, sadık bir işbirlikçi olduğunu kanıtladı ancak Küresel Gazze Yürüyüşü yeni, devrimci bir milat oldu! Devletlerin, işbirlikçi rejimlerin soykırım karşısında eli kolu bağlı durmasına isyan eden halkların mevcut duruma el koyduğu bir vicdan intifadası başladı!

Vicdan intifadası; Madleen ile yola çıktı, Küresel Gazze Yürüyüşü ile kitleselleşti. İnşallah pek yakında çok daha büyük insan selleri; halkları, coğrafyaları birbirinden ayıran bütün yapay engelleri, sınırları yıkıp geçecek ve Filistin’e ulaşacaktır! Buna olan inancımız tamdır! Madleen ve Küresel Gazze Yürüyüşü bu ışıltılı ufku bütün insanlığa göstermiştir.

Emperyalizmin ve Siyonizm’in karşısına dikilen yürekler,

Bu meydanlarda, pek çok eylemde egemen dünya düzeninin Suriye’den sonra İran’ı kuşatacağını, bütün plânlamaların bu yönde seyrettiğini söyledik.

Süreçleri takip eden herkes elbette bu mel’ûn plânları görüp anlıyordu. Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın geçtiğimiz on yıllar boyunca nasıl ateşe verildiğini; savaş, işgal ve yıkım politikalarının nasıl seyrettiğini hep beraber takip etmedik mi?

Evet, her şey gözlerimizin önünde oldu ve yine öyle oluyor!

Irak işgali, devredip duran Afganistan işgalleri, Libya, Yemen ve Suriye işgal ve iç savaşları; Lübnan ve Filistin’deki işgal ve katliamlar ve en nihayetinde Gazze’deki soykırımdan sonra İran’a açılan topyekûn savaş…

Şimdi artık çok daha derlenip toparlanmanın; emperyalizmin, işbirlikçilik ve ihanetin karşısında daha bir kararlı durmanın zamanıdır!

İslam coğrafyası, Büyük Şeytan Amerika öncülüğündeki emperyalist muhasarada boğulmak isteniyor.

Eğer sağlam bir irade kuşanıp Direniş hatlarını tahkim etmez isek Irak işgalleriyle körüklenen mezhepçilik fitnesi, iç savaşlar, basiretsizlikler derken bugünlere sürüklenen halklarımız ve coğrafyalarımız çok daha kötü günlere ulaşacaktır.

İntifada’nın dostları!

“Emperyalizmin, Siyonizm’in damarlarını kurutalım, ülkemizdeki dayanaklarını parçalayalım!” diye yıllardır mücadele yürütüyoruz.

AKP’nin iktidar olduğu 2002’de İsrail’le ticaret 1,5 milyar dolarlık bir hacme sahip iken 2022 sonunda 9.5 milyar dolara ulaşmıştı.

Kürecik NATO Radarı, 2012’de faaliyete geçti ve bugün İsrail’in İran saldırılarında merkezî bir role sahip. Kurulduğundan beridir kampanyalarla, eylemlerle Kürecik NATO Radarı’nın karşısında durduk ama iktidar bize kulak vermedi; NATO’yu dinledi! İran’a, Suriye’ye, Filistin’e karşı İsrail’i, emperyalistlerin çıkarlarını korumak için kurulan Radarı işletti.

İsrail lojistik firmaları, gemileriyle limanlarımızda, tırlarıyla karayollarımızda cirit atmaya devam etti. Onca protestoya rağmen iktidar Direniş’ten yana herhangi adım atmadı. Direnişçi kardeşlerimizi gözaltına almayı, mahkemelerde yargılamayı tercih etti. ZORLU Holding, Siyonistlere elektrik üretti; BOTAŞ, BTC üzerinden gelen SOCAR petrolünü İsrail’e sevk etti. Onca eyleme, direnişe rağmen iktidar yanlışlarından dönmedi!

Lübnan’dan İran’a, Suriye’den Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada saldırılar yapan İsrail, bunca gücü nereden alıyor arkadaşlar, soruyoruz sizlere?

Elbette bu sorunun cevabı âşikârdır:

Mısır’dan Ürdün’e, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Türkiye’den Azerbaycan’a kadar bütün bu işbirlikçilik ve ihanet çemberi İsrail’e çalışmakta, onu koruyup kollamaktadır.

Siyonistler Egemen Dünya Düzeninin yanı sıra İslam dünyasındaki işbirlikçi rejimleri kendine dayanak yapıyor, o güç ve cesaretle dilediği zaman, dilediği yerlere saldırabiliyor.

İşte müslümanlar olarak böyle acı ve utanç verici bir tablo oluşturuyoruz!

Kıymetli halkımız,

AKP iktidarı ve onunla ilişkili çevreler, bir yandan Filistin duyarlığını kullanmakta diğer yandan İsrail’e tam boykot çağrılarını görmezden gelmekte, bir de üstüne Siyonistlere hizmet eden utanç verici münasebetler kurmaktadır.

Bunun en son örneği olarak iktidar çevrelerinin parlattığı Baykar’dan bahsedelim: Baykar, İsrail’in en büyük silah tedarikçilerinden İtalyan Leonardo şirketiyle ortaklık kurmuştur. Bu şirket, soykırıma verdiği destekten dolayı Filistin dostları tarafından protesto edilmiş, bina girişine kırmızı boyalar atılmış, kapılarına “Özgür Filistin” yazılmış ve bu olayı Anadolu Ajansı olumlayarak haber yapmıştı.

İşbirlikçilik ve ihanet zincirinin son aşaması olan bu utanç verici hâdise, içinde bulunduğumuz tablonun ne kadar vahim olduğunun kanıtıdır. Bu işbirlikçilik ve ihaneti kınıyor, lanetliyoruz!

İstanbul halkı,

Bizi kandırmak isteyenlerin yalanlarına karşı hazırlıklıyız!

İşbirlikçilik ve ihanet eylemlerinin farkındayız.

Herkes duysun ve bilsin ki Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın emperyalist karakolu Siyonist İsrail’e ve onun efendisi Egemen Dünya Düzenine asla boyun eğmeyeceğiz!

Açıklamamızın başında söylediklerimizi tekrar ediyoruz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında göğsümüzü gere gere nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

İşbirlikçilik ve ihanetin peşini bırakmayacağız! Bu dünyada zalimlerden hesabı sormak için sonuna kadar kapışacağız!

Rabbimizin âhiretteki hesabı ise çok daha büyük ve çetin olacaktır.

EĞİTİM İLKE-SEN         TOKAD

SAĞLIK İLKE-SEN        ÖZGÜR YAZARLAR BİRLİĞİ

Devamını Okuyun

Haberler

İstanbul’dan Küresel Gazze Yürüyüşüne Destek: Halklar Yürüyor, İntifada Büyüyor!

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, TOKAD ve ÖYB, Üsküdar sahilde düzenledikleri bir yürüyüşle “Küresel Gazze Yürüyüşü”ne destek eylemi yaptı.

Eylem boyunca “Halklar Yürüyor İntifada Büyüyor, İnsanlık Yürüyor İntifada Büyüyor, Yaşasın Gazze Yürüyüşümüz, Madleen Gemisi Onurumuzdur, Katil İsrail Filistin’den Defol, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Nehirden Denize Özgür Filistin, Yaşasın Küresel İntifada, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi, Hepimiz Madleen’in Yolcusuyuz, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Gemiler Gazze’ye Hayfa’ya Değil, Siyonist Sermaye Limanlardan Defol, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Limanlar Siyonizm’e Kapatılsın, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İnsanlık Onuru Siyonizm’i Yenecek” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

EYLEMİN ikinci videosunu bu linkten takip edebilirsiniz.

***VİDEONUN TAMAMINI bu alternatif linkten takip edebilirsiniz.***

 Topluluk adına Şilan Deniz ve Serhat Altın’ın okuduğu açıklamanın tam metni:

 İNSANLIK, GAZZE’YE YÜRÜYOR! HUMANITY IS MARCHING TO GAZA!

YAŞASIN KÜRESEL GAZZE YÜRÜYÜŞÜMÜZ! YAŞASIN KÜRESEL İNTİFADA!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli dostlar,

Tarihî günlerden geçiyoruz.

İki yıla yakındır Siyonist soykırıma karşı süren Gazze direnişi, ayağa kaldırdığı vicdanları yavaş yavaş yeni bir merhaleye taşıyor!

Madleen gemisinin cesur öncülüğü, soykırıma karşı özgürlük cephesinin yeni atılımlarını müjdeliyordu.

Madleen gemisini Akdeniz’in ortasında durdurarak yolcularıyla birlikte kaçıran İsrail, bir kez daha insanlığın nazarında mağlup olup aşağılanmıştır.

12 cesur yürek, korku duvarlarını paramparça etmiş, Siyonist işgal ve katliam rejiminin kalbine gidecek yolları işaretlemiştir!

Madleen gemisi, sadece İsrail’i mağlup edip aşağılamamıştır! Aynı aşağılanma ve mağlubiyeti bütün hain ve işbirlikçi rejimlere de yaşatmıştır!

Devâsâ ordu, silah, ekonomik ve siyasi imkânlarıyla övünüp duran bölge ülkeleri korkudan pısıp kalmış, herhangi bir ses çıkarıp tepki verememiştir.

12 cesur yürek bütün o ordulardan, devletlerden daha etkili olunabileceğini açıkça göstermiştir.

Hepsini derin bir minnetle selamlıyoruz!

Direniş’in dostları,

Konuşmamızın başında “Gazze direnişi, ayağa kaldırdığı vicdanları yavaş yavaş yeni bir merhaleye taşıyor!” demiştik.

İki yıla yaklaşan bir periyotta dünyanın dört bir yanında sürdürülen mücadelede halklar yavaş yavaş fiili aşamaya doğru geçmektedir.

Evet, Madleen gemisi bunun ilk işaretlerini verdi.

Şimdi de dünyanın onlarca ülkesinden gönüllü katılımcıların örgütlediği “Küresel Gazze Yürüyüşü” bu yeni merhalenin ilk somut adımıdır.

Binlerce insan, rotasını Refah olarak belirlemiş ve yeryüzünün farklı cihetlerinden Mısır’a akın etmeye başlamıştır.

Özellikle FasCezayirTunus hattından hareket eden konvoydaki coşku ve samimiyet bizi heyecanlandırmakta; Türkiye ve Avrupa’dan tahminlerden çok daha fazla gerçekleşen katılım, bu merhalenin tesirinin boyutlarını göstermektedir.

Bu arada şunu vurgulamak ihtiyacı hissediyoruz:

İşbirlikçi ve darbeci Mısır rejimi, bu girişimi engellemek isteyecektir.

Uzak diyarlardan gelen Filistin dostlarını, türlü bahanelerle geri göndermeye çalışacaktır.

Bunlar, bölgedeki ihanet rejimlerinin son çırpınışlarıdır.

Ümitvâr olun! Allah’ın bir rahmeti olarak onca bedel üzere boy veren İntifada, insanlığı bambaşka menzillere taşıma potansiyel ve imkânlarını Rabbimizden eşsiz bir nimet olarak göstermeye başlamıştır.

Bu somut merhaleler elbette hedef alınacaktır ancak dediğimiz gibi İntifada’nın bereketiyle dünyada bu selin önünde duracak bir güç artık kalmamıştır!

İşte bu inanç ve umutla bugün burada, Üsküdar sahilde toplanan bu insanlar, bu mübarek şafağın yoldaşları olmakla iftihar etmektedirler.

Yıllar boyunca İntifada’nın ezilenlerden yana farklı çağrılarına koşan bu yürekler “Küresel Gazze Yürüyüşü”nün omuz vericileridir.

Bu büyük yürüyüş, bir ulu çınarın yıllar süren kökleşme ve boy vermesine benzeyen bir sabır ve sebat sürecinin meyvesidir.

Arkadaşlar,

Bölgedeki işbirlikçi rejimler açıkça ve alenen İsrail’e çalışıyor, emperyalizme ve Siyonizm’e hizmet ediyor.

Mısır ve Ürdün, Filistin’e yardımları engelliyor.

Körfez ülkeleri, İbrahim anlaşmalarıyla İsrail ve ABD’ye hizmete koşullanmış durumdalar. Emperyalist şef Trump, bu petrol zengini ülkeleri daha geçen ay eşi benzeri görülmemiş bir şekilde soyguna tabi tuttu!

Azerbaycan, İsrail’in petrolünü temin ediyor.

Türkiye bu petrolü taşıyor.

Limanlarımızda Siyonist gemiler cirit atıyor.

Filistin dostları soykırımı destekleyen şirketleri protesto ettikleri için gözaltına alınıyor, mahkeme mahkeme eziyet ediliyor.

Mavi Marmara’ya sahip çıkılmadığı gibi Madleen gemisine de sahip çıkılmıyor; aynı günlerde İsrail’e mühimmat taşıyan VELA gemisi Mersin limanına demirliyor!

Bu işbirlikçilik ve ihanet değil de nedir!

Varsa bunu isimlendirebilecek biri çıksın ortaya da bilmediğimiz bir gerçek varsa onun ne olduğunu biz de bilelim!

İslam dünyasındaki bu acziyet tablosundan egemen dünya düzenine bir tehdit çıkmayacağı bir kez daha görülmüştür.

Tam bu noktada halkların inisiyatif alarak fiili mücadeleye katılması, sizce de fevkalâde anlamlı değil midir?

İşte bu dalga, işbirlikçi rejimleri aşacaktır.

İşte bu dalga, İsrail’i besleyen boru hatlarını kapatacak, Siyonist gemileri limanlara sokmayacaktır!

İşte bu dalga, Büyük Şeytan Amerika’yı Ortadoğu’dan ve sömürüp yağmaladığı her yerden kovacaktır!

İşte bu dalga, NATO ve ABD üslerini Anadolu’dan söküp atacak, bölgeye tutunmaya çalışan yabancı ve habis bir ur olan İsrail’i yok edecektir.

Yükselen bu dalga, bu heyecan; işbirlikçilik ve ihaneti yutup yok edecek bu fırtına, boran Musa’nın asası gibi ezilenlere, mazlum ve mustazaflara karanlığın ve çaresizliğin içinden yeni yollar açacaktır.

Attığınız her slogan, paylaştığınız her mesaj, yaptığınız her eylem bu fırtınayı büyüttü! Zaferiniz mübarek olsun! Bütün bu yaşananlar Allah’ın izniyle yaklaşan zaferin işaretleridir.

Direniş’in dostları,

Mücadeleye devam edin, direnin!

Türkiye iktidarı nasıl utanma belası yalan da olsa İsrail’le ticareti kestiğini ilan etmek zorunda kaldıysa bu yükselen dalgaya boyun eğecek Bakü-Tiflis-Ceyhan hattından akan petrolü kesmek zorunda kalacaktır!

Şundan emin olun ki arkadaşlar, ülkemizde ve bütün dünyada İntifada’nın artan basıncı karşısında bölgedeki hiçbir işbirlikçi rejim dayanamayacaktır!

Halklar nasıl kıyam edip denizden ve karadan Gazze’ye yürümeye başladıysa Allah’ın izniyle bu yürüyüşler bir sel gibi önüne kattığı bütün şer unsurlarını süpürecek; Kürecik NATO radarını da İncirlik ABD üssünü de söküp atacaktır.

İnancımız odur ki Siyonizm’i besleyen gemiler bu fırtınada alabora olacak, hiçbir güç bu alt üst oluşu durduramayacaktır.

Selam olsun Gazze direnişimize!

Selam olsun Filistin halkının yıkılmaz iradesine!

Selam olsun Madleen ve onun apak vicdanlı yolcularına!

Selam olsun Küresel Gazze Yürüyüşüne!

Selam olsun bu yürüyüşe katılan İntifada erlerine!

EĞİTİM İLKE-SEN                TOKAD

SAĞLIK İLKE-SEN               ÖYB

Devamını Okuyun

GÜNDEM

0
Would love your thoughts, please comment.x