Connect with us

Haberler

Beşiktaş’ta Eylem: NATO’dan Çıkılsın, Üsler Sökülsün, İsrail’le Ticaret Kesilsin!

Yayınlanma:

-

Eğitim İlke-Sen, TOKAD, ÖYB, Sağlık İlke-Sen “Emperyalist-Siyonist Kuşatma ve Katliama Karşı Somut Adımlar” nöbetlerine devam ediyor.

21 Nisan 2024 pazar günü, Beşiktaş İskeleye bakan Barbaros Meydanında yapılan eylemde Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs, emperyalistlerin desteğiyle Siyonist İsrail’in katliamlarına devam ettiğini söyledi. İsrail’le Türkiye arasında devam eden ticareti eleştiren Örs, göstermelik adımların atıldığını söyledi ve emperyalist blokta yer alan Türkiye’nin bir an önce NATO’dan çıkmasını, Kürecik ve İncirlik gibi emperyalist üslerin kapatılmasını istedi.

Eylem boyunca, “Katil İsrail Filistin’den Defol, Yaşasın Küresel İntifada, Gazze’de Çocuklar Açlıktan Ölüyor, Emperyalistler Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, NATO’dan Çıkılsın Üsler Sökülsün, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, Yaşasın Gazze Direnişimiz, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, İhanetten Vazgeç Ticareti Kes, Kısıtlama Yetmez Ambargo Gerek, İsrail’le Ticaret Filistin’e İhanet, Vanaları Kapat Gemileri Bağla, Eli Kanlı İÇDAŞ Hesap Verecek, Eli Kanlı Zorlu Hesap Verecek, Siyonist Sermaye Hesap Verecek, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Katliama Değil Direnişe Ortak Ol, Siyonistler Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak” sloganları atıldı, Tekbir getirildi.

Eylemde okunan açıklamanın tam metni şu şekilde:

NATO’DAN ÇIKILSIN, EMPERYALİST ÜSLER  KAPATILSIN!

KISITLAMA YETMEZ AMBARGO GEREK!

İSRAİL’LE TİCARET, FİLİSTİN’E İHANET!

 Bismillahirrahmânirrahim

 Filistin dostları!

Filistin halkı aylardır, dünya tarihinde eşine az rastlanır bir katliam ve kuşatmaya maruz kalıyor.

Siyonist İsrail rejimi bir asrı aşan işgal ve katliamlarının en büyüğünü dünyanın gözü önünde, kameralara göstere göstere yapıyor!

On binlerce Filistinli bombalarla, açlıkla katledildi. Hastaneler yıkıldı, mahalle ve şehirler harap oldu. İnsanlık, bir kez daha büyük bir utancın içine sürüklendi.

Bu vahşet tablosuna itiraz eden temiz fıtratlar, pâk vicdanlar dünyanın dört bir yanında ayağa kalktı. Yemen’den Kanada’ya, Endonezya’dan İngiltere’ye, Güney Afrika’dan Norveç’e kadar yeryüzünün her bir noktası Gazze Direnişinin yükselttiği “Küresel İntifada” çağrısıyla yankılandı.

Egemen dünya düzeni Siyonist katliama gözlerini kapatırken soykırımı engellemeye çalışan çığlıkları, feryatları duymazdan geldi.

Emperyalizmin devasa savaş makinesi bir bütün hâlinde Siyonist İsrail’in arkasında durdu! Onun yaptığı her bir katliama ortak oldu! Diplomatik ve siyasi şeytanlıklarını silah sanayini Siyonistler lehine seferber ederek desteklerken katliam ve soykırıma karşı çıkan halklara gözdağı vermeyi asıl amaç olarak benimsedi.

ABD, İngiltere, Almanya başta olmak üzere NATO ile ete kemiğe bürünen emperyalist blok, Filistin halkına reva gördüğü katliam ile bütün bir insanlığı ipotek altına alma isteğini açık etti.

Ortadoğu’nun pek çok yerine yayılmış üsleri vasıtasıyla halkları, coğrafyaları kontrolü altında tutmaya çalışan emperyalistler, ileri karakol olarak kurup işlettikleri İsrail’i tahkim etmeyi her zaman olduğu gibi öncelikli sorumlulukları olarak gördüler.

Arkadaşlar,

Türkiye; 1952 yılından bu yana, emperyalizmin jandarması NATO’nun üyesidir. Başta Filistin halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının, uzak yakın demeden dünyanın farklı coğrafyalarındaki halkların düşmanı olan ve onların coğrafyalarının işgal ve sömürüsü için faaliyet gösteren NATO bünyesinde yer almak, temel ve öncelikli itiraz maddelerimizden olmalıdır.

Ülkemizde emperyalizmin hizmetinde faaliyet gösteren çok sayıda merkezi temsil eden iki sembolik üs var. Biri İncirlik, diğeri Kürecik.

Bu üslerin birinde Ortadoğu’daki askeri hareketlilik hava yoluyla organize edilirken diğerindeki radar faaliyetleriyle ABD-NATO-İsrail bütünlüğü, cephesi korunmaktadır. 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren Kürecik NATO Radarı, İsrail’in kalkanı olarak çalışmaktadır. Bunu bizzat, önceki NATO Genel Sekreteri söylemiştir.

Son günlerde İsrail’le İran arasında yaşanan saldırı ve misilleme sürecinde bile Türkiye hava sahasının NATO üyesi ülkelerin savaş uçakları ve bu uçakların havada yakıt ikmali için kullanıldığı görülmüştür. Kürecik Radarının İsrail’e dönük tehditleri bertaraf etmek amacıyla çalıştırıldığı su götürmez bir hakikattir.

Bu durumda, itiraz sahiplerine sormak gerekir: Bunda şaşılacak ne var! Türkiye, zaten bir NATO üyesi değil midir? Eğer bundan rahatsız olunuyorsa yapılması gereken bellidir: NATO’dan çıkmak, emperyalist üsleri sökmek!

Gazze Direnişinin Dostları!

Tarihin eşine az rastlanır direnişlerinden birine tanıklık ediyoruz. İnsanlığın yüzünü ağartan böyle bir örneklik her türlü desteği hak etmektedir.

Dünyanın pek çok yöresinde “Küresel İntifada” çağrısıyla ayağa kalkan vicdanlar, Siyonist katliam rejimini besleyen damarları kurutmak için seferber olmuşken bizi de kendi ülkemiz ve bölgemizde benzer bir sorumluluğa davet etmektedir.

Bu davete uyarak, bu sorumlulukla yola çıkarak Ortadoğu’daki işbirlikçi rejimlerin Siyonistler için hangi manevralarla nasıl güçlü bir dayanak olduklarını kavramak ve hakikatleri direniş alanlarında haykırmak durumundayız.

Ortadoğu’daki pek çok işbirlikçi rejim en son İbrahim Anlaşmaları ile Siyonist varlığın meşruiyeti için çırpınıyor, Filistin’in doğal gazını çalarak İsrail doğal gazı diye Batıya satmaya çalışan projeyi hayata geçirmeye çalışıyordu.

Aksâ Tûfânı bu oyunu bozdu, bütün taraflara suçüstü yaptı.

Biz de Siyonist rejimin Türkiye’deki dayanaklarını birer birer ortadan kaldırmalı, onu besleyen damarları parçalamalıyız.

İsrail’le Türkiye arasındaki yıllık 9 milyar dolarlık ticaret derhal kesilmelidir. Uzun süre ticaretle ilgili iddiaları savuşturmaya çalışan AKP iktidarının, gelen tepkileri dizginlemek için sözüm ona pek çok ürün için kısıtlama kararı çıkarması bir yandan itiraf, diğer yandan ise yine bir gayrı ciddilik ve aymazlıktır.

Belirsiz bir ateşkes şartına bağlı olarak ilan edilen bu karar, tümüyle samimiyetsizdir. Onca katliama ortaklık eden bütün bu ticari faaliyetler, sorumluluk taşıyan her kişi ve kurum için alınlarına kazınmış birer kara lekedir. Bunun hesabını ahirette Âlemlerin Rabbi Allah, bu dünyada ise mazlum halklar elbette soracaktır!

Aylardır meydanlarda anlatıyoruz:

İsrail’in petrol ihtiyacının yüzde 60’ı Azerbaycan ve Kazakistan’dan sağlanıyor ve Bakü-Ceyhan boru hattı marifetiyle limanlara, oradan da gemilerle İsrail’e ulaştırılıyor. İsrail de aldığı bu yakıtı Filistin halkını katletmek için kullanıyor!

İsrail’in çelik ihtiyacının yüzde 65’i Türkiye’den sağlanıyor. Buradaki aslan pay İÇDAŞ’a ait.

Zorlu Holding, kurduğu üç adet santral aracılığıyla İsrail’in elektrik ihtiyacının yüzde 7’den fazlasını karşılıyor!

İsrail’in çimento ihtiyacının tamamına yakını Türkiye’den sağlanıyor, AKÇANSA gibi firmalar başı çekiyor.

Kolin’i, Limak’ı, MNG’si derken yoğun lojistik trafiği savaşın başından itibaren aksamadan sürüyor.

Filistinli Müslümanlar girmesin diye Mescid-i Aksâ’ya çekilen dikenli teller Türkiye’den gidiyor!

AKP genel başkan yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin açıklamaları ise, bütün bu gerçekleri kabul etmeye yanaşmayan herkesin suratına atılan bir tokat olmuştur. Zeybekçi’nin kısaca, “Katliamı kınıyoruz ama ticaretten, paradan da vaz geçmeyiz!” anlamına gelen ve arsız işbirlikçiliği alenen beyan eden ifadeleri bu mesele için esasen son söz olma makamındadır.

Burada sayılması imkânsız uzun bir listeye sahip olan bu Siyonistsever tüccarlık, katliama ortak olmanın açık beyanından başka bir şey değildir.

Sahada ve diplomaside türlü zorluklarla boğuşan Direniş öncülerine dönük göstermelik ağırlamalarla, süslü laflarla bu işbirlikçilik gizlenemez. ABD-İsrail öncülüğünde Gazze’de sözde insani yardım faaliyetleri için kurulan işgal limanı örneğinde olduğu gibi Direniş’in bertaraf edilme projesine karşı uyanık olunmalıdır.

Gıdadan enerjiye, çöp ithalatından Varlık Fonu şirketinin bor madeni satışına, bakır kablosundan askeri malzeme parçalarına kadar sayısız ürünün gemi gemi ihracı yapılmaya devam ediyorsa bize düşen de bu işbirlikçiliğe itiraz etmek olacaktır.

Kıymetli halkımız,

Emperyalizmin jandarması NATO’da üye kalarak, yetmedi bu terör şebekesinin daha da büyümesi için onaylar vererek, Irak işgalinden Gazze katliamına kadar emperyalistlere destek vererek, yine emperyalist üslere ev sahipliği yaparak mazlum halklar için adalet talep edilemez!

Siyonistlerle serbest ticareti savunarak, onca katliama rağmen paradan vazgeçmeyerek Filistin halkından yana durulamaz!

Ey egemenler; siz, kimi kandırıyorsunuz! Bu tutarsızlıklarınıza kargalar bile güler!

Ülkenin, İstanbul’un pek çok noktasından itiraz seslerimizi yükseltmeye devam edeceğiz!

Filistin halkının, Gazze Direnişinin yükselttiği “Küresel İntifada” çağrısı Filistin’in, bütün mazlum coğrafyaların, bütün mustazaf halkların, ezilenlerin, yoksulların, hürriyeti gasp edilenlerin kurtuluşuna vesile olana kadar hakikatin, Direniş’in yanında durmaya devam edeceğiz!

Herkesi bu hat üzerinde buluşmaya, bu yolda dayanışmaya davet ediyoruz!

Yaşasın Gazze Direnişimiz!

Yaşasın Küresel İntifada!

Siyonistler Yenilecek, Direnen Filistin Kazanacak!

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

Tıklayın, yorumlayın
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Haberler

ÖYB’de Mehmet Akif Koç Söyleşisi: Süreç, Aktörler ve Ortadoğu’nun Geleceği

Yayınlanma:

-

Ortadoğu uzmanı Dr. Mehmet Akif Koç, “Filistin, İsrail ve İran – Süreç, Aktörler ve Ortadoğu’nun Geleceği” kitabı çerçevesinde Özgür Yazarlar Birliği’nde bir söyleşi gerçekleştirdi.

Program, video kaydından izlenebilir.

Devamını Okuyun

Videolar

Kürecik NATO Radarı, Ocak 2012’den Bu Yana Emperyalizme ve Siyonizm’e Hizmet Ediyor!

Yayınlanma:

-

TOKAD, Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen ve ÖYB, 25 Haziran 2025 Çarşamba günü Üsküdar’da bir yürüyüş yaparak İran’a saldıran İsrail’i protesto ederken Filistin, Yemen, Lübnan ve İran’la dayanışma çağrısı yaptı.

Yürüyüşten sonra yapılan açıklama ve konuşmalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO zirvesine katılması ve Baykar’ın Leonardo firması ile yaptığı ortaklık eleştirildi.

Ortadoğu’daki emperyalist-Siyonist saldırı ve işgallerin merkezinde Kürecik NATO radarı olduğu vurgulanan ve bir an önce NATO’dan çıkılması istenen açıklama ve konuşmalarda Gazze’deki soykırımda şehit sayısının 500 bine yaklaştığı vurgulandı.

Mimar Sinan Kapalı Otopark’ı Girişinden başlayıp Mimar Sinan Meydanında sona eren yürüyüş ve eylem boyunca “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İstanbul’dan Tahran’a Direniş’e Bin Selam, Yaşasın Küresel İntifada, İsrail’i Tanıma Tam Ambargo Uygula, Yaşasın Gazze Yürüyüşümüz, Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan, Yaşasın Gazze Direnişimiz, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Erdoğan BOTAŞ’ın Vanasını Kapat, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, İşbirlikçi Sermaye Hesap Verecek, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, Ezilenler Birleşin zalimleri Def Edin, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi; İran’da Filistin’de/ Diren diren her yerde/ ABD’ye İsrail’e/ Diren diren her yerde/ İşbirlikçiye haine/ Diren diren her yerde/ İncirlik’e Kürecik’e/ Diren diren her yerde/ Ambarlı’da Derince’de/ Diren diren her yerde/ BOTAŞ’ta ve SOCAR’da/ Diren diren her yerde/ Tahran’da ve Gazze’de/ Diren diren her yerde/ Lübnan’da ve Yemen’de/ Diren diren her yerde, Yüz Binler Yürüsün Kürecik Sökülsün, NATO’dan Çıkılsın Üsler Sökülsün sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Haber: Şilan Deniz

Topluluk adına Meryem Karayıl’ın okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

KÜRECİK NATO RADARI, OCAK 2012’DEN BU YANA EMPERYALİZME VE SİYONİZME HİZMET EDİYOR!

Filistin’de, Lübnan’da, Yemen’de, İran’da Aynı Safta, Omuz Omuza, Hep Beraber Direneceğiz; Emperyalist-Siyonist Saldırganlığa Geçit Vermeyeceğiz!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli dostlar,

Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın gözü dönmüş fitne-fesat üreticisi Siyonist İsrail, emperyalizmin teşvik, onay ve yol vermesiyle İran’a saldırdı!

Filistin’deki suikast, işgal, tehcir, katliam ve soykırım politikalarını Suriye’ye, Lübnan’a, Yemen’e taşıyan Siyonist rejim, son dönemde birkaç saldırıyla yokladığı İran’a bu defa topyekûn savaş ilan etti!

Bu gözü dönmüş işgal, katliam ve soykırım şebekesini; onu koruyup kollayan egemen dünya düzenini lânetliyoruz!

Açıklamamızın başında peşinen şunu ilan etmek isteriz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

Allah’tan başkasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Biliyoruz Allah, günleri aramızda dolaştırmaktadır. Biz bu ilâhî yasaya teslim olmuşuz; siz, kimi korkutabileceğinizi sanıyorsunuz?

Direniş’in dostları,

Gazze’de soykırım, açlık, yıkım 628 gündür devam ediyor.

Her gün onlarca kardeşimiz katlediliyor. İnsanlar erzak dağıtım kuyruklarında Siyonistler tarafından katliama tâbi tutuluyor. Dünya, bu gözü dönmüşlük karşısında öylece kalakalmış durumda!

Gazze halkı için yola çıkan Madleen gemisinden sonra Küresel Gazze Yürüyüşü için binlerce vicdan Mısır’a geçti.

Vicdan intifadası; Madleen ile yola çıktı, Küresel Gazze Yürüyüşü ile kitleselleşti. İşgalci ve soykırımcı İsrail ile Firavun Sisi rejimi bu mübarek seferleri şimdilik engelledilerse de inşallah pek yakında çok daha büyük insan selleri; halkları, coğrafyaları birbirinden ayıran bütün yapay engelleri, sınırları yıkıp geçecek ve Filistin’e ulaşacaktır! Buna olan inancımız tamdır! Madleen ve Küresel Gazze Yürüyüşü bu ışıltılı ufku bütün insanlığa göstermiştir.

Emperyalizmin ve Siyonizm’in karşısına dikilen yürekler,

Bu meydanlarda, pek çok eylemde egemen dünya düzeninin Suriye’den sonra İran’ı kuşatacağını, bütün plânlamaların bu yönde seyrettiğini söyledik.

Süreçleri takip eden herkes elbette bu mel’ûn plânları görüp anlıyordu. Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın geçtiğimiz on yıllar boyunca nasıl ateşe verildiğini; savaş, işgal ve yıkım politikalarının nasıl seyrettiğini hep beraber takip etmedik mi?

Evet, her şey gözlerimizin önünde oldu ve yine öyle oluyor!

Irak işgali, devredip duran Afganistan işgalleri, Libya, Yemen ve Suriye işgal ve iç savaşları; Lübnan ve Filistin’deki işgal ve katliamlar ve en nihayetinde Gazze’deki soykırımdan sonra İran’a açılan topyekûn savaş…

Şimdi artık çok daha derlenip toparlanmanın; emperyalizmin, işbirlikçilik ve ihanetin karşısında daha bir kararlı durmanın zamanıdır!

İslam coğrafyası, Büyük Şeytan Amerika öncülüğündeki emperyalist muhasarada boğulmak isteniyor.

Eğer sağlam bir irade kuşanıp Direniş hatlarını tahkim etmez isek Irak işgalleriyle körüklenen mezhepçilik fitnesi, iç savaşlar, basiretsizlikler derken bugünlere sürüklenen halklarımız ve coğrafyalarımız çok daha kötü günlere ulaşacaktır.

İntifada’nın dostları!

“Emperyalizmin, Siyonizm’in damarlarını kurutalım, ülkemizdeki dayanaklarını parçalayalım!” diye yıllardır mücadele yürütüyoruz.

AKP’nin iktidar olduğu 2002’de İsrail’le ticaret 1,5 milyar dolarlık bir hacme sahip iken 2022 sonunda 9.5 milyar dolara ulaşmıştı.

Kürecik NATO Radarı, 2012’de faaliyete geçti ve bugün İsrail’in İran saldırılarında merkezî bir role sahip. Kurulduğundan beridir kampanyalarla, eylemlerle Kürecik NATO Radarı’nın karşısında durduk ama iktidar bize kulak vermedi; NATO’yu dinledi! İran’a, Suriye’ye, Filistin’e karşı İsrail’i, emperyalistlerin çıkarlarını korumak için kurulan Radarı işletti.

Şimdi size önemli bir detay aktaracağız:

İktidara yakınlığıyla meşhur Yeni Şafak gazetesinin 19 Kasım 2017 tarihli haberi, bugün iktidarın dezenformasyon merkezlerinin ürettiği yalanları nasıl ters yüz etmiş, hep beraber dikkat kesilelim:

Türkiye’nin Rusya’dan aldığı hava savunma sistemi S-400’ler nedeniyle ABD ve NATO ile ihtilaflı olduğu ve F-35 programından çıkarılmasının gündemde olduğu vakitlerde Yeni Şafak gazetesinin yaptığı haberin ilgili bölümü şöyleydi:

ABD’nin F-35’lere ilişkin anlaşmaya uymaması ve Türkiye’nin hakkını açıkça gasp etmesi halinde, İsrail’e yönelik balistik füze tehdidi tehlikeli boyutlara ulaşacak. 1000 kilometre yarıçapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen Kürecik radarı, başta İran olmak üzere bölge ülkelerinden İsrail’e fırlatılabilecek balistik füzeleri önleme amacıyla kurulmuştu. Türkiye’nin NATO ile anlaşma kapsamında topraklarına kurulmasına izin verdiği radar, Rusya ile İran’ın büyük tepkisini çekmişti.

İran topraklarının batı kısmı, neredeyse Tahran sınırlarına kadar olan bölge, Kürecik’teki radar sayesinde NATO’nun kapsama alanında. Bunun dışında benzer özellikteki radarlardan İsrail, Ürdün, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunuyor. Ancak İsrail’deki 1300 kilometre özellikli radar bile İran’ın ancak ‘sınırlarını’ gözleyebiliyor. Katar ve BAE’ye ABD tarafından kurulan ve NATO kapsamında olmayan radarlar da İran’ın güney bölgeleri için dürbün mahiyetinde. ABD’nin F-35 şantajına devam etmesi ve Ankara’nın Kürecik’teki radarı kaldırma kararı alması halinde, İsrail’e İran’ın doğu ya da kuzeyinden fırlatılabilecek bir balistik füze için ‘erken uyarı’ ihtimali ortadan kalkacak.

Bu habere Yeni Şafak gazetesinin internet sitesinden ulaşabilirsiniz. İşte bu arsız, işbirlikçi zihniyet yerine çıkarına göre bütün ilkeleri ters yüz edebiliyor. İktidar da herkesin, kendi yandaşlarının bile bildiği bu hakikati yalanlıyor.

Kürecik Radarının rolü 12 gün süren İsrail-İran savaşında bir kez daha anlaşıldı. Bu utanç verici işbirlikçiliği sonlandırmak, o radarı Kürecik’ten söküp atmak da bizim temel hedeflerimizdendir! Bunu da herkes, böyle bilsin!

İsrail lojistik firmaları, gemileriyle limanlarımızda, tırlarıyla karayollarımızda cirit atmaya devam etti. Onca protestoya rağmen iktidar Direniş’ten yana herhangi adım atmadı. Direnişçi kardeşlerimizi gözaltına almayı, mahkemelerde yargılamayı tercih etti. ZORLU Holding, Siyonistlere elektrik üretti; BOTAŞ, BTC üzerinden gelen SOCAR petrolünü İsrail’e sevk etti. Onca eyleme, direnişe rağmen iktidar yanlışlarından dönmedi!

Lübnan’dan İran’a, Suriye’den Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada saldırılar yapan İsrail, bunca gücü nereden alıyor arkadaşlar, soruyoruz sizlere?

Elbette bu sorunun cevabı âşikârdır:

Mısır’dan Ürdün’e, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Türkiye’den Azerbaycan’a kadar bütün bu işbirlikçilik ve ihanet çemberi İsrail’e çalışmakta, onu koruyup kollamaktadır.

Siyonistler Egemen Dünya Düzeninin yanı sıra İslam dünyasındaki işbirlikçi rejimleri kendine dayanak yapıyor, o güç ve cesaretle dilediği zaman, dilediği yerlere saldırabiliyor.

İşte müslümanlar olarak böyle acı ve utanç verici bir tablo oluşturuyoruz!

Kıymetli halkımız,

AKP iktidarı ve onunla ilişkili çevreler, bir yandan Filistin duyarlığını kullanmakta diğer yandan İsrail’e tam boykot çağrılarını görmezden gelmekte, bir de üstüne Siyonistlere hizmet eden utanç verici münasebetler kurmaktadır.

Bunun en son örneği olarak iktidar çevrelerinin parlattığı Baykar’dan bahsedelim: Baykar, İsrail’in en büyük silah tedarikçilerinden İtalyan Leonardo şirketiyle ortaklık kurmuştur. Bu şirket, soykırıma verdiği destekten dolayı Filistin dostları tarafından protesto edilmiş, bina girişine kırmızı boyalar atılmış, kapılarına “Özgür Filistin” yazılmış ve bu olayı Anadolu Ajansı olumlayarak haber yapmıştı.

Vatikan, işte bu firmanın çocuk hastanesine yapmak istediği 1,5 milyon Avroluk bağışı silah ticareti yaptığı için reddetmişti.

İşbirlikçilik ve ihanet zincirinin son aşaması olan bu utanç verici hâdise, içinde bulunduğumuz tablonun ne kadar vahim olduğunun kanıtıdır. Bu işbirlikçilik ve ihaneti kınıyor, lanetliyoruz!

İntifada yoldaşları,

İki Filistin gönüllüsü arkadaşımız, soykırım ortaklarından ZİM şirketini ifşa eden broşür dağıtmaları bahane edilerek dün akşam evlerinden gözaltına alındılar. Geceyi Vatan Emniyet’te geçiren arkadaşlarımız bugün Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilecekleri söylenmesine rağmen saatlerdir kendilerinden haber alamadık.

Haksız gözaltılara kabul etmiyoruz. Asıl yargılanması gerekenler Siyonizm’e hizmet eden eli kanlı şirketlerdir. Arkadaşlarımızı serbest bırakın; hemen, derhâl, şimdi!

İstanbul halkı,

Bizi kandırmak isteyenlerin yalanlarına karşı hazırlıklıyız!

İşbirlikçilik ve ihanet eylemlerinin farkındayız.

Türkiye’nin İran’a saldıran ancak İran’ın kararlı direnişinden sonra ateşkes ilan etmek zorunda kalan İsrail-ABD-NATO blokunun zirvesine katılmasını; hiçbir şey olmamış gibi gülücüklerle fotoğraflar verilmesini reddediyoruz.

İç kamuoyuna ayrı, dışarıya ayrı konuşan bu işbirlikçiliği reddediyoruz! Rabbimizden niyazımız NATO’yu yıkıp parçalayacak mücadelemize güç vermesidir!

Herkes duysun ve bilsin ki Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın emperyalist karakolu Siyonist İsrail’e ve onun efendisi Egemen Dünya Düzenine asla boyun eğmeyeceğiz!

Açıklamamızın başında söylediklerimizi tekrar ediyoruz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında göğsümüzü gere gere nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

İşbirlikçilik ve ihanetin peşini bırakmayacağız! Bu dünyada zalimlerden hesabı sormak için sonuna kadar kapışacağız!

Rabbimizin âhiretteki hesabı ise çok daha büyük ve çetin olacaktır.

EĞİTİM İLKE-SEN         TOKAD

SAĞLIK İLKE-SEN        ÖZGÜR YAZARLAR BİRLİĞİ

Devamını Okuyun

Haberler

Üsküdar’da Eylem: Aynı Safta, Omuz Omuza Direneceğiz!

Yayınlanma:

-

Üsküdar’da Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, TOKAD ve ÖYB tarafından 18 Haziran 2025 günü yapılan yürüyüşle İran’a saldıran İsrail protesto edilirken Filistin, Yemen, Lübnan ve İran’la dayanışma çağrısı yapıldı.

Marmaray Hâkimiyet-i Milliye Girişinden başlayıp Üsküdar İskele Meydanında sona eren yürüyüş boyunca “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İran Siyonizm’e Mezar Olacak, İstanbul’dan Tahran’a Direniş’e Bin Selam, Yaşasın Küresel İntifada, Madleen Gemisi Onurumuzdur, Hepimiz Madleen’in Yolcusuyuz, Yaşasın Gazze Yürüyüşümüz, Filistin’den İran’a Bütün Halklar Ayakta, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Yaşasın İran Direnişimiz, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, İşbirlikçi Sermaye Hesap Verecek, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, İran’da Filistin’de Direniş Her Yerde, Firavun Sisi Hesap Verecek, Halklar Yürüyor İntifada Büyüyor, Kürecik’e gideceğiz/Hep beraber hep beraber/ O radarı sökeceğiz/Hep beraber hep beraber/İncirlik’e geçeceğiz/ Hep beraber hep beraber/ Coni’yi def edeceğiz/ Ceyhan’a ulaşacağız/ Hep beraber hep beraber/ Vanayı kapatacağız/ Hep beraber hep beraberVanaları kapat/ Hemen derhâl şimdi/ Petrolü sevk etme/ Hemen derhâl şimdi/  Gemileri engelle/ Hemen derhâl şimdi/ Ticareti tümden kes/ Hemen derhâl şimdi/ Üsleri söküp at/ hemen derhâl şimdi; İran’da Filistin’de/ Diren diren her yerde/ ABD’ye İsrail’e/ Diren diren her yerde/ İşbirlikçiye haine/ Diren diren her yerde/ İncirlik’e Kürecik’e/ Diren diren her yerde/ Ambarlı’da Derince’de/ Diren diren her yerde/ BOTAŞ’ta ve SOCAR’da/ Diren diren her yerde/ Tahran’da ve Gazze’de/ Diren diren her yerde/ Lübnan’da ve Yemen’de/ Diren diren her yerde, Yüz Binler Yürüsün Kürecik Sökülsün, NATO’dan Çıkılsın Üsler Sökülsün sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Topluluk adına Şilan Deniz’in okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

Filistin’de, Lübnan’da, Yemen’de, İran’da Aynı Safta, Omuz Omuza, Hep Beraber Direneceğiz; Emperyalist-Siyonist Saldırganlığa Geçit Vermeyeceğiz!

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kıymetli dostlar,

Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın gözü dönmüş fitne-fesat üreticisi Siyonist İsrail, emperyalizmin teşvik, onay ve yol vermesiyle İran’a saldırdı!

Filistin’deki suikast, işgal, tehcir, katliam ve soykırım politikalarını Suriye’ye, Lübnan’a, Yemen’e taşıyan Siyonist rejim, son dönemde birkaç saldırıyla yokladığı İran’a bu defa topyekûn savaş ilan etti!

Bu gözü dönmüş işgal, katliam ve soykırım şebekesini; onu koruyup kollayan egemen dünya düzenini lânetliyoruz!

Açıklamamızın başında peşinen şunu ilan etmek isteriz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

Allah’tan başkasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Biliyoruz Allah, günleri aramızda dolaştırmaktadır. Biz bu ilâhî yasaya teslim olmuşuz; siz, kimi korkutabileceğinizi sanıyorsunuz?

Direniş’in dostları,

Gazze’de soykırım, açlık, yıkım 621 gündür devam ediyor.

Her gün onlarca kardeşimiz katlediliyor. İnsanlar erzak dağıtım kuyruklarında Siyonistler tarafından katliama tâbi tutuluyor. Dünya, bu gözü dönmüşlük karşısında öylece kalakalmış durumda!

Gazze halkı için yola çıkan Madleen gemisinden sonra Küresel Gazze Yürüyüşü için binlerce vicdan Mısır’a geçti.

Nasıl Madleen gemisi şeref ve haysiyet timsali yolcularıyla katil İsrail tarafından kaçırıldıysa Küresel Gazze Yürüyüşüne katılan vicdanlar da emperyalizmin ve Siyonizm’in uşağı Firavun Sisi rejimi tarafından engellendi.

Dünyanın dört bir yanından Gazze’deki açlığın, ablukanın karşısına çıkan eli öpülesi yiğitler; Mısır rejimi tarafından darp edildi, gözaltına alındı, itilip kakıldı, deport işlemlerine tâbi tutuldular.

Böylece Sisi rejimi; günah galerisine yenilerini ekledi, sadık bir işbirlikçi olduğunu kanıtladı ancak Küresel Gazze Yürüyüşü yeni, devrimci bir milat oldu! Devletlerin, işbirlikçi rejimlerin soykırım karşısında eli kolu bağlı durmasına isyan eden halkların mevcut duruma el koyduğu bir vicdan intifadası başladı!

Vicdan intifadası; Madleen ile yola çıktı, Küresel Gazze Yürüyüşü ile kitleselleşti. İnşallah pek yakında çok daha büyük insan selleri; halkları, coğrafyaları birbirinden ayıran bütün yapay engelleri, sınırları yıkıp geçecek ve Filistin’e ulaşacaktır! Buna olan inancımız tamdır! Madleen ve Küresel Gazze Yürüyüşü bu ışıltılı ufku bütün insanlığa göstermiştir.

Emperyalizmin ve Siyonizm’in karşısına dikilen yürekler,

Bu meydanlarda, pek çok eylemde egemen dünya düzeninin Suriye’den sonra İran’ı kuşatacağını, bütün plânlamaların bu yönde seyrettiğini söyledik.

Süreçleri takip eden herkes elbette bu mel’ûn plânları görüp anlıyordu. Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın geçtiğimiz on yıllar boyunca nasıl ateşe verildiğini; savaş, işgal ve yıkım politikalarının nasıl seyrettiğini hep beraber takip etmedik mi?

Evet, her şey gözlerimizin önünde oldu ve yine öyle oluyor!

Irak işgali, devredip duran Afganistan işgalleri, Libya, Yemen ve Suriye işgal ve iç savaşları; Lübnan ve Filistin’deki işgal ve katliamlar ve en nihayetinde Gazze’deki soykırımdan sonra İran’a açılan topyekûn savaş…

Şimdi artık çok daha derlenip toparlanmanın; emperyalizmin, işbirlikçilik ve ihanetin karşısında daha bir kararlı durmanın zamanıdır!

İslam coğrafyası, Büyük Şeytan Amerika öncülüğündeki emperyalist muhasarada boğulmak isteniyor.

Eğer sağlam bir irade kuşanıp Direniş hatlarını tahkim etmez isek Irak işgalleriyle körüklenen mezhepçilik fitnesi, iç savaşlar, basiretsizlikler derken bugünlere sürüklenen halklarımız ve coğrafyalarımız çok daha kötü günlere ulaşacaktır.

İntifada’nın dostları!

“Emperyalizmin, Siyonizm’in damarlarını kurutalım, ülkemizdeki dayanaklarını parçalayalım!” diye yıllardır mücadele yürütüyoruz.

AKP’nin iktidar olduğu 2002’de İsrail’le ticaret 1,5 milyar dolarlık bir hacme sahip iken 2022 sonunda 9.5 milyar dolara ulaşmıştı.

Kürecik NATO Radarı, 2012’de faaliyete geçti ve bugün İsrail’in İran saldırılarında merkezî bir role sahip. Kurulduğundan beridir kampanyalarla, eylemlerle Kürecik NATO Radarı’nın karşısında durduk ama iktidar bize kulak vermedi; NATO’yu dinledi! İran’a, Suriye’ye, Filistin’e karşı İsrail’i, emperyalistlerin çıkarlarını korumak için kurulan Radarı işletti.

İsrail lojistik firmaları, gemileriyle limanlarımızda, tırlarıyla karayollarımızda cirit atmaya devam etti. Onca protestoya rağmen iktidar Direniş’ten yana herhangi adım atmadı. Direnişçi kardeşlerimizi gözaltına almayı, mahkemelerde yargılamayı tercih etti. ZORLU Holding, Siyonistlere elektrik üretti; BOTAŞ, BTC üzerinden gelen SOCAR petrolünü İsrail’e sevk etti. Onca eyleme, direnişe rağmen iktidar yanlışlarından dönmedi!

Lübnan’dan İran’a, Suriye’den Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada saldırılar yapan İsrail, bunca gücü nereden alıyor arkadaşlar, soruyoruz sizlere?

Elbette bu sorunun cevabı âşikârdır:

Mısır’dan Ürdün’e, Suudi Arabistan’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Türkiye’den Azerbaycan’a kadar bütün bu işbirlikçilik ve ihanet çemberi İsrail’e çalışmakta, onu koruyup kollamaktadır.

Siyonistler Egemen Dünya Düzeninin yanı sıra İslam dünyasındaki işbirlikçi rejimleri kendine dayanak yapıyor, o güç ve cesaretle dilediği zaman, dilediği yerlere saldırabiliyor.

İşte müslümanlar olarak böyle acı ve utanç verici bir tablo oluşturuyoruz!

Kıymetli halkımız,

AKP iktidarı ve onunla ilişkili çevreler, bir yandan Filistin duyarlığını kullanmakta diğer yandan İsrail’e tam boykot çağrılarını görmezden gelmekte, bir de üstüne Siyonistlere hizmet eden utanç verici münasebetler kurmaktadır.

Bunun en son örneği olarak iktidar çevrelerinin parlattığı Baykar’dan bahsedelim: Baykar, İsrail’in en büyük silah tedarikçilerinden İtalyan Leonardo şirketiyle ortaklık kurmuştur. Bu şirket, soykırıma verdiği destekten dolayı Filistin dostları tarafından protesto edilmiş, bina girişine kırmızı boyalar atılmış, kapılarına “Özgür Filistin” yazılmış ve bu olayı Anadolu Ajansı olumlayarak haber yapmıştı.

İşbirlikçilik ve ihanet zincirinin son aşaması olan bu utanç verici hâdise, içinde bulunduğumuz tablonun ne kadar vahim olduğunun kanıtıdır. Bu işbirlikçilik ve ihaneti kınıyor, lanetliyoruz!

İstanbul halkı,

Bizi kandırmak isteyenlerin yalanlarına karşı hazırlıklıyız!

İşbirlikçilik ve ihanet eylemlerinin farkındayız.

Herkes duysun ve bilsin ki Ortadoğu’nun/Batı Asya’nın emperyalist karakolu Siyonist İsrail’e ve onun efendisi Egemen Dünya Düzenine asla boyun eğmeyeceğiz!

Açıklamamızın başında söylediklerimizi tekrar ediyoruz:

Emperyalist/Siyonist saldırganlık karşısında göğsümüzü gere gere nasıl Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Yemen’in yanında durduysak şimdi de İran’ın yanındayız!

Emperyalist/Siyonist saldırganlık, şımarıklık ve tekebbür karşısında mazlum coğrafyaların ve halkların yanında olmak temel insanî ve İslamî bir ödevdir.

İslam coğrafyasını ve Müslüman halkları köleleştirmek isteyenlere karşı buradayız ve meydan okuyoruz:

Diz çökmeyeceğiz! Köle olmayacağız! Direniş’ten yana azim ve kararlılık irademizi kimse kıramayacak!

İşbirlikçilik ve ihanetin peşini bırakmayacağız! Bu dünyada zalimlerden hesabı sormak için sonuna kadar kapışacağız!

Rabbimizin âhiretteki hesabı ise çok daha büyük ve çetin olacaktır.

EĞİTİM İLKE-SEN         TOKAD

SAĞLIK İLKE-SEN        ÖZGÜR YAZARLAR BİRLİĞİ

Devamını Okuyun

GÜNDEM

0
Would love your thoughts, please comment.x