Haberler
ChatGPT, DeepSeek, ManusAI ve Yeni Bir Çağın Başlangıcı

ChatGPT ile gündelik yaşama dek uzanan yapay zeka modelleri ile artık yeni bir çağı yaşıyoruz. Dünyanın en büyük sermaye gruplarınca fonlanan OpenAI’nin geliştirdiği ChatGPT artık görsel tanıma, sesli yanıt ve belge analizi bütünleşik birçok görevi birlikte daha hızlı yerine getiriyor. Chatgpt’nin yanı sıra Deepseek, ManusAI, Claude gibi farklı yapay zeka projeleri de artık teknolojiyi “yardımcı” pozisyonunun dışına çıkararak “öğretici” konumuna taşıdığı görülüyor.
Yapay Zeka Ne Vaad Ediyor?
Çin merkezli bir ekip tarafından geliştirilen DeepSeek-V2, matematiksel işlem kabiliyeti ve okuduğunu anlama becerisinin yanısıra özellikle çok adımlı muhakeme yetenekleriyle öne çıkıyor. Sanayi devriminden bu yana teknolojiyi bir yardımcı olarak düşünen insanoğlu için ise artık yapay zeka “zeki ve bağımsız bir varolma” alanına dönüşüyor. Türkiye’de yapay zeka alanında önemli girişimlerin geliştiricileri arasında yer alan Bager Akbay, bu değişimi sanat üzerinden tarif ederken yapay zekanın aslında nasıl belirleyici bir pozisyona gelebileceğinin de altını çiziyor:

Bager Akbay, yapay zeka modellerinin gelişimini Türkiye’de takip eden önemli akademisyenlerden
“Yapay zeka sonuçta bazı şeyleri kolaylaştırırken bazı şeyleri zorlaştıran bir araç. Mesela toplumsal olarak kabul edilen ‘güzele ulaşma’yı kolaylaştırıyor. Teknik bazı işleri yapmamızı kolaylaştırıyor. Bunları yaparken istediğimiz bir şeye ulaşmak için yaşanacak yolculuğu yok ediyor. İstemediğimiz bir şeyi kabullenmemize, uyumlanmamıza sebep oluyor farkında olmadan. Yani ‘toplumsal güzel’i istediğimiz şeye tercih edebiliyoruz orada. Dolayısıyla orada bir zorlaştırma var. Yani çok klasik bir şekilde üretimi artırıyor.”
Yapay zekanın öğrenme ve deneyimleme süreçlerini değiştirdiğini ifade eden Akbay, estetik gibi insan olmakla doğrudan ilgili tanımlamaların bile zamanla değişebileceğini öngörüyor. Aslında Midjourney gibi farklı yapay zeka modellerin giderek daha “insan benzeri” içerikler üretmesi insana yalnızca soru sorma açısından bir inisiyatif bırakmış oluyor.
Yapay zeka yalnızca sanatsal ve görsel iletişimde öne çıkmış değiş. Yakın zamanda yeni bir “arama” deneyimi sunan Perplexity AI gibi sistemler de yapay zekanın uzmanlaşması konusundaki ilerlemeyi gözler önüne seriyor. Perplexity, sıradan bir arama motorunun ötesinde, kullanıcıya kaynaklı ve akademik nitelikli cevaplar sunarak araştırmacıların yeni gözdesi haline gelmiş durumda. Bu durum araştırma sürecini fazlasıyla kısaltırken şu soruyu da yeniden gündeme getiriyor: Öğrenme ve araştırma esnasında kaynaklar arasındaki bağı ve önem sırasını artık kim belirliyor? Görünüşe göre yapay zeka üzerinden milyarlarca içeriği tarayan bir araştırmacı için neyin önemli olup olmadığı konusu artık yapay zekanın takdirinde.
İnsan ve Yapay Zeka Arasındaki Sınırlar Silikleşiyor
Yapay zeka algoritmalarının “derin öğrenme”yi daha ustaca yapmaları ve daha çok kaynağa erişimleri aslında yeni çağın gerçek habercisi olabilir. Algoritma ile insan üretimi arasındaki içerik farkı her geçen gün daha da kapanıyor. Bir zamanlar yalnızca insanların yazabileceği düşünülen şiirler, akademik makaleler, haber analizleri artık yapay zeka tarafından saniyeler içinde üretilebiliyor. Bu da şu soruyu gündeme getiriyor: Gelecekte insan emeğine ne kadar ihtiyaç duyulacak?
Sosyal medya içeriklerinden, müşteri hizmetlerine; tıp, hukuk ve mühendislik gibi uzmanlık alanlarına kadar birçok sektörde yapay zekanın hem yardımcı hem de üretici bir aktör olarak rol aldığına tanıklık ediyoruz. Bu değişim, sadece iş gücünü değil, insanın toplumsal konumunu da yeniden şekillendiriyor.
Manus AI ile Yapay Zekada Yeni Bir Sıçrama: Uzmanlaşmış Modellerin Yükselişi
Yapay zeka dünyasında son dönemde öne çıkan bir diğer model de Manus AI oldu. Henüz geniş kitlelerce tanınmasa da, Manus AI özel görevlerde derinlemesine uzmanlaşmayı öngören yapısı algoritmalar arasında bir kırılma yaratabilir. Bu model, özellikle hukuk, finans, tıp ve teknik mühendislik gibi yüksek bilgi yoğunluğu gerektiren alanlarda daha derin, doğru ve profesyonel yanıtlar verebilmesiyle öne çıkıyor. Herşeyi bilen yapay zeka modelleri yerine bağlamları anlayan, veriler arasında etkileşimi doğru konumlayan bu tip yeni modellerin makine öğrenmesinde yeni gelişmelerin de habercisi sayılabilir.
Economist dergisinin 13 Mart 2025 tarihli “With Manus, AI experimentation has burst into the open” başlıklı makalesi, Manus adlı yapay zeka aracının internet üzerinden karmaşık görevleri bağımsız olarak gerçekleştirebilme yeteneğini vurguluyor. Manus, sosyal medya hesapları oluşturma, strateji belgeleri hazırlama ve etkinlikler için rezervasyon yapma gibi görevleri yerine getirebiliyor. Bu gelişme, yapay zeka deneylerinin daha açık ve erişilebilir hale geldiğini de gösteriyor
ChatGPT’nin çok yönlü yapısının aksine, Manus AI daha dikey alanlarda uzmanlaşma stratejisi izliyor. Örneğin bir tıp metni analizinde ya da hukuki yorumda, sadece dil kurallarını değil aynı zamanda alan bilgisine dair bağlamsal derinliği de hesaba katıyor. Bu da onu özellikle profesyonel kullanımda güçlü bir araç hâline getiriyor.

Makine ve yapay zekanın birleşimi
Teknoloji ve Makineleşme ‘İşçileri’ Tehdit Ederken Yapay Zeka ‘Beyaz Yaka’yı Gereksizleştiriyor
Ludizm adıyla bilinen ve 19. yüzyıl İngiltere’sinde bağlayan makineleri kıran işçiler bir gerçeğin farkına varmışlardı: Endüstrileşen bir üretim ortamında insan gücü yerini zorunlu olarak makineye bırakacak. Adını bir örgü makinesini kırarak hareketi başlatan Ned Ludd’dan alan Ludizm, tarihte ilk kez örgütlü bir teknoloji karşıtlığı olarak görüldü. 1779’dan 1850’lere kadar İngiltere’den kıta Avrupasına kadar yayılan hareket Osmanlı’da bile karşılık buldu. 1839’da Rumeli’deki İslimiye’de kadın işçiler örgü makinelerini kırmaya çalışmışlardı.

Makine kırıcıları
Teknolojinin gelişmesi ve iş gücünün makineleşmesi tüm işçileri işsiz bırakmasa da bütünüyle yeni bir dönemi inşa etti. Endüstrileşen toplumlarda işçilerin nitelik kazanma gereksinimleri ve basit kol gücü dışında üretime katılmayı gerektiren bir dizi yenileşme süreci başladı. Yapay zekanın ChatGPT ile görünür olmasına kadar makine öğrenmesinin “endüstriyel üretimdeki” yardımcı rolünü koruyacağı düşünülüyordu. Oysa şimdi gelişen modeller ve karmaşık iş akışlarını takip edebilecek analiz gücüyle yapay zeka “beyaz yaka”yı gereksizleştiriyor olabilir. Yüzlerce veriyi analiz eden bir ekonomi çalışanının görevini yada semptomlardan hastalığı belirleyen bir doktorun teşhis başarısını artık yapay zeka yakaladı. Örneğin The Guardian’ın haberine göre “Star” isimli bir robot hiçbir insan yardımı olmaksızın 2022’de hayvanlarda ince bağırsak operasyonunu başarıyla gerçekleştirdi.
Yapay zekanın distopik geleceğine ilişkin popüler bir anlatıcı olan Yuval Noah Harari, yapay zekanın yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda bir politik güç olduğunu savunuyor. Harari’ye göre yapay zeka, ilk defa dil üretme yetisine sahip bir varlık olarak ortaya çıktı ve bu durum insanı anlatı oluşturma tekelinden mahrum bırakıyor.

Harari “The Sapiens” ve “Homo Deus” kitaplarında yapay zekanın geleceğini de ele alıyor
Harari, bir konuşmasında şöyle diyor:
“Yapay zeka, insanın hikâye anlatıcısı rolünü çaldığında, kitleleri yönlendirme gücünü de ele geçirmiş olur. Bu, insanlığı gereksizleştiren bir kırılma noktasıdır.”
Bu bakış açısı, sadece iş kaybı değil, aynı zamanda anlam ve kimlik kaybı gibi derin toplumsal dönüşümlere işaret edebilir.
Geoffrey Hinton Uyarıyor: “Kendi Yıkımımızı Tasarlıyor Olabiliriz”
Yapay zekanın kurucu isimlerinden biri olan ve “Yapay Zekanın Babası” olarak bilinen Geoffrey Hinton, Google’daki görevinden ayrıldıktan sonra yaptığı açıklamalarda, yapay zekanın kontrolsüz gelişiminin ciddi tehditler barındırdığını söyledi.

Yapay zekanın ‘fikir babaları’ndan Geoffrey Hinton, Google’den yapay zeka ile ilgili endişeleri nedeniyle istifa etti.
Hinton’a göre, yapay zeka sistemleri artık sadece görev bazlı değil, öğrenme kabiliyeti olan, özerk kararlar alabilen varlıklar haline geliyor. En büyük endişesi ise şu:
“Bu sistemler kendi hedeflerini belirlemeye başladığında, insanın hedeflerini gereksiz veya zararlı olarak görebilirler.”
Hinton, bu gelişmelerin yalnızca iş gücünü değil, aynı zamanda demokrasiyi, etik değerleri ve bireysel özgürlükleri tehdit edebileceğini ifade ediyor.
Günün Sonunda Yapay Zeka Hala Bir Araç mı, Yoksa Yeni Bir Aktör mü?
ChatGPT, DeepSeek, Perplexity gibi deepai sistemleri artık sadece araçlar değil; hayatın her alanında karar verici, bilgi üretici ve hatta anlam inşa edici bir rol üstleniyorlar. Derin öğrenmenin ve analiz yeteneğinin gelişmesi insanın araştırma, deneyimleme ve tecrübe biriktirme süreçlerini neredeyse tamamen yok ediyor. Harari ve Hinton gibi düşünürlerin uyarıları da bu bağlamda yapay zekanın yalnızca ne kadar ileri gideceği değil, kimin kontrolünde olacağı sorusunu da gündeme taşıyor.
Görünen o ki, yapay zekayla ilgili sorular artık sadece teknolojik değil, aynı zamanda varoluşsal. İnsanlık hem kendi zekâsının dijital bir yansımasıyla aynı sahnede yaşamayı öğrenmek zorunda hem de onu insan yapan “deneyimleme” süreçlerine sahip çıkmak zorunda.
Yenipencere