Suriye savaşının başlaması ile gündemdeki yerini hiç kaybetmeyen mültecilerin yaşadığı süreçler yeni bir aşama ile batı medyasında, özellikle Alman medyasında, öne çıkan haberler arasında.
Batıya doğru göçün ilk rotası olan Türkiye-Yunanistan-Almanya güzergâhı bir süredir eski hareketliliğini kaybetmiş durumda. Bunun sebebi tabii ki bu göç yolunu durdurmaya dönük ilgili ülkelerin aldığı önlemler ve bu güzergâhta yaşanan trajediler.
Bu sefer çok ilginçtir, yeni rota başlıktan da anlaşılacağı üzere Belarus üzerinden Polonya’ya (AB sınırlarına girip) oradan da Almanya’ya geçmek! Medyadaki haberlere göre Belarus tercihinin sebebi Rus yanlısı lider Alexander Lukaschenko’nun mültecileri batıya karşı koz olarak kullanacağına ilişkin analizler. Lukaschenko’nun bu tutumuna yapancı değiliz, çünkü aynısını biz de Türkiye’de yaşadık. “Kapıları açıp mültecileri göndeririz!” söylemi Türkiye’deki binlerce mültecinin Edirne’ye sınıra akın etmesine sebep olmuştu. Yani mülteciler her iki rotada da siyasal bir araç olarak kullanıldı, kullanılıyor.
Polonya-Belarus sınırından ulaşan son haberlere göre Eylül ayından bu yana binlerce mültecinin ya sınırda olduğu ya da sınırı kaçak yollarla geçtiği yönünde. Alman basınında ana akım medyanın ‘Müslüman göçmenler’ olarak tanımladığı kitle genel olarak Afganistan, Pakistan, Irak ve İran kökenli. Şu anki sınıra Polonya güvenlik güçleri binlerce asker ve polis sevk etmiş durumda. Bunun yanı sıra Polonya sınırına duvar örme seçeceği üzerinde duruluyor. Bir başka ürkütücü gelişme ise bazılarında silah yakalanan aşırı sağcı grupların sınıra göçmen avı için gittiği yönündeki haberler.
Bazı yardım kuruluşları mültecilere temel insani ihtiyaçları götürmeye çalışıyor fakat kendini yavaş yavaş hissettiren soğuklar, sınırlardaki şartları daha da zorlaştıracağa benziyor. Polonya ve Almanya kamuoyunda az da olsa göçmenlere dönük destek mitingleri olsa da siyasal alanda daha çok sınır güvenliği, göç yollarını nasıl kapatılabileceği ve devamında da duvar örme çözümleri konuşuluyor. Dileğimiz, şu an sınırlarda bekleyen çoluk-çocuk genç, yaşlı herkesin güvenli yerlere alınıp temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.
Dr. Talha İsmail Duman, 26 Kasım 2023 pazar günü Özgür Yazarlar Birliği’nde “Süreç ve Etkileriyle Aksâ Tûfânı” başlıklı bir konuşma yaptı.
Duman, konuşmasının birinci bölümünde Hamas’ın tarihine, düşünce yapısına, süreç içerisinde değişen siyasal pozisyon ve söylemine dâir önemli bilgiler verdi, değerlendirmelerde bulundu.
Eğitim İlke-Sen, TOKAD, ÖYB, Sağlık İlke-Sen “Emperyalist-Siyonist Kuşatma ve Katliama Karşı Somut Adımlar” nöbeti eylemlerinin dördüncüsünü Üsküdar’da yaptı.
Eylemin başında Burhan Kavuncu bir konuşma yaptı. Müslümanların her sahada direnişle birlikte olduğunu vurgulayan Kavuncu, Filistin direnişiyle gurur duyduklarını söyledi.
Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs de İsrail’le yapılan bütün anlaşmaların hemen iptal edilmesini, ekonomik-diplomatik ilişkilerin kesilmesini, İsrail’i koruyan İncirlik üssüyle Kürecik NATO radarının sökülmesini istediklerini söyledi.
Petrol, kimyasal ürünler ve gıda gibi temel malzemeler taşıyan gemilerin Türkiye’den İsrail’e gidip geldiğini, savaşın başından bu yana 300’den fazla geminin bu faaliyet içinde olduğunun tespit edildiğini, boykot yapılacaksa işe buradan başlanılması gerektiğini sözlerine ekleyerek AKP iktidarını eleştirdi.
İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılmasını, NATO’dan çıkılmasını istediklerini belirten Örs, bunları iktidarlar yapmazsa halk olarak kendilerinin yapacağını sözlerine ekledi.
Dünya halklarının ayağa kalktığını, küresel bir vicdan devriminin yaşandığını ifade eden Örs, nöbetlere devam edeceklerini, emperyalist-siyonist vahşetin bütün köklerini Ortadoğu’dan söküp atıncaya kadar herkesin mücadeleye katkı sunması gerektiğini vurguladı.
Eylem boyunca “NATO’dan Çıkılsın Emperyalist Üsler Kapatılsın, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, Kürecik Radarı Kapatılsın, İncirlik Üssü Kapatılsın, 9 Milyar Dolarlık Ticaret Kesilsin, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Katil İsrail Filistin’den Defol, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Hamas’a selam Direnişe Devam, Yaşasın Küresel İntifada” sloganları atıldı, tekbir getirildi.
Eğitim İlke-Sen, TOKAD, ÖYB, Sağlık İlke-Sen “Emperyalist-Siyonist Kuşatma ve Katliama Karşı Somut Adımlar” nöbeti eylemlerinin üçüncüsünü Tokat’ta yaptı.
Şehitler Anıtı önünde yapılan eylemde konuşan Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs İsrail’le yapılan bütün anlaşmaların hemen iptal edilmesini, ekonomik-diplomatik ilişkilerin kesilmesini, İsrail’i koruyan İncirlik üssüyle Kürecik Nato radarının sökülmesini istediklerini söyledi.
Petrol, kimyasal ürünler ve gıda gibi temel malzemeler taşıyan gemilerin Türkiye’den İsrail’e gidip geldiğini, savaşın başından bu yana 250’den fazla geminin bu faaliyet içinde olduğunun tespit edildiğini, boykot yapılacaksa işe buradan başlanılması gerektiğini sözlerine ekleyerek AKP iktidarını eleştirdi.
İncirlik gibi üslere dönük eylemlerin oldubittiye getirilerek günü kurtarmaya matuf yapılmasının meselenin ciddiyetine zarar verdiğini; haftalar ve aylar sürecek kuşatma eylemlerinin, batıda örnekleri görüldüğü üzere sendikaların, işçi sınıfının gemilerin yük indirip bindirme işlemlerini engelleme eylemlerinin tesirli olacağını belirtti.
Dünya halklarının ayağa kalktığını, küresel bir vicdan devriminin yaşandığını ifade eden Örs, nöbetlere devam edeceklerini, emperyalist-siyonist vahşetin bütün köklerini Ortadoğu’dan söküp atıncaya kadar herkesin mücadeleye katkı sunması gerektiğini vurguladı.
Eylem boyunca “NATO’dan Çıkılsın Emperyalist Üsler Kapatılsın, Kürecik Radarı İsrail’in Kalkanı, Kürecik Radarı Kapatılsın, İncirlik Üssü Kapatılsın, 9 Milyar Dolarlık Ticaret Kesilsin, İşbirlikçi Rejimler Hesap Verecek, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, Katil İsrail Filistin’den Defol, Yaşasın Gazze Direnişimiz, Hamas’a selam Direnişe Devam, Yaşasın Küresel İntifada” sloganları atıldı, tekbir getirildi.