İstanbul Eminönü’nde Eğitim İlke-Sen, Sağlık İlke-Sen, TOKAD ve ÖYB tarafından düzenlenen eylemde asgarî ücret uygulaması, yoksulluğu derinleştiren ekonomik ve sosyal politikalar protesto edildi.
Eylemin açılışında konuşan Eğitim İlke-Sen başkanı Ahmet Örs asgarî ücret politikalarının, toplumsal problemlerin bir bütün halinde çürümeye sebebiyet verdiğini, zulüm ve sömürüye karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Eylem boyunca “Asgari Ücret Köleliktir, Emekçiler Köle Olmayacak, Hakça Bölüşüm Adil Paylaşım, Kahrolsun Kapitalist Yağma Düzeni, Zam Sömürü Yağma Düzenine Hayır, İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor, Esnaf Batıyor Sermaye Büyüyor, Allah Adaleti Emreder, Esnaf Sahipsiz Emekçiler İşsiz, Gençler Ümitsiz Emekçiler İşsiz, KHK Zulmüne Hayır” gibi sloganlar atıldı, tekbir getirildi.
(Açıklamanın video kaydı için tıklayınız.)
Topluluk adına Cahit Erdem Örs’ün okuduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:
ASGARÎ ÜCRET KÖLELİĞİNE;
ZAM, SÖMÜRÜ VE YAĞMA DÜZENİNE HAYIR!
Bismillahirrahmanirrahim
Asgari ücret açlık sınırında seyrediyor, her zaman, her sene olduğu gibi!
Kölelik ve sömürü düzeni derinleşerek devam ediyor.
2021 yılına 2825 lira 90 kuruşluk sefalet ve kölelik ücretiyle başladı milyonlarca emekçi.
Göstermelik zamlar çok kısa bir sürede eriyiverdi.
İflas eden ekonomi emekçi yığınların, geniş halk kesimlerinin üzerine çöküyor.
Covid-19 salgınından önce zaten krizlerle boğuşan ekonomi ve sosyal politikalar bu süreçte iyice dip yapmıştır.
Büyük sermaye karşısında ayakta kalmaya çalışan esnaf bu süreçte tümüyle dağılmış, sıfırı tüketmiş, kepenkleri indirerek açlık ve yokluğa sürgün edilmiştir.
Sürekli artıp duran gıda fiyatları halkımızı getirip açlığın eşiğine bırakmıştır.
İşçiler işlerinden olurken milyonlarca genç, geleceğe dair herhangi bir umut besleyemez hâle gelmiş ve hayattan kopmuştur.
Bütün bunlar yaşanırken siyaset onarıcı adımlar atmak yerine sermaye sahiplerini mutlu etmek için çırpınmıştır.
İktidar hız kesmeden geçiş garantili yollara, yolcu garantili havalimanlarına, hasta garantili hastanelere yatırım yapmıştır!
Kaz Dağlarından Dersim’e, Ünye’den Erbaa’ya memleket tabiatının her bir yanı hoyratça azgın sermayenin iştihasına açılmış, insana ve tabiata karşı başlatılan büyük savaş ekolojik ve sosyolojik ifsadı derinleştirmiştir.
Çözülemeyen Kürt sorunu üzerinden toplum yeni bir gerilim ve baskı girdabına sokulmuştur.
Ermenek’ten, Soma’dan yükselen emeğin sesi bastırılmış; her ay yüz elliye yakın emekçi, iş cinayetlerine kurban edilmiştir.
Grev ve direnişlerden yükselen feryatlara kulak tıkanmış, alın terinin arsızca yağmalanmasına göz yumulmuştur.
Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi adalet arayışçıları uyduruk gerekçeler ve akıl almaz yöntemlerle derdest edilerek çıplak arama gerçeği örtülmek, on binlerce KHK’lının yaşadığı dram ve çaresizliğin sesi susturulmak istenmiştir.
Emekçisi, kadını ve öğrencisiyle, baskı sarmalına tabi tutulan toplum açlıkla baskılanıp terbiye edilmek isteniyor.
Yoksullaşan halkımız peşi sıra intiharlara sürükleniyor.
Utanmaz sermaye sahipleri Kod-29 şarlatanlıklarıyla işçinin alın terini gasp edecek yeni numaraların peşinde koşuyor! Sendikalaşmanın önüne türlü engeller çıkarılıyor.
Pandemi koşullarında esnafına, işçisine sahip çıkmayanlar kapitalistlere kesenin ağzını açmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar!
Hazinede beş kuruş bırakmamacasına sermayenin hizmetine koşan sömürü düzeni alın terine, emeğe 2825 lira 90 kuruşu layık görürken zaten bir şeye yaramayan kısa çalışma ödeneğini de sonlandırma kararı alıyor.
Büyük ihaleler alan şirketler semirip dururken halkımız karnına taş bağlıyor, azgın karanlıkta adaleti mumla arıyor.
Buradan sermaye ve iktidar sahiplerine sesleniyoruz:
İnsanları açlık ve yoksulluğa mahkûm eden zalim politikaları terk edin!
Alın terini, emeği, tabiatı yağmalamaktan vazgeçin!
Emek ve alın terinden, tabiattan çaldıklarınız için özür dileyin!
Haksız vergi ve zamlarla belini büktüğünüz, adaleti iptal ederek dünyayı başlarına zindan ettiğiniz insanları rahat bırakın!
Allah’a, tarihe ve topluma vereceğiniz hesap kabarıyor!
Âlemlerin Rabbi olan Allah her şeyi görüp gözetlemektedir.
Hakça üretim ve bölüşümle adil paylaşım kurtuluş parolamızdır.
Bu parolaya, bu ilkeye yaslanmayan her politikanın gelip varacağı yer ifsad ve çürüme olacaktır.
Şüphesiz ki Allah adaleti emreder, her kötülüğü, ifsadı yasaklar.
EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)
SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)
TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)
ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)
(Topluluk adına, Cahit Erdem Örs)