Gerçekliğe dönüştürülemeyen iman etrafında metafiziksel spekülasyonlar yapılıyor. Hikâye, menkıbe, mitoloji üretiliyor.
İslami alana ahlaki bilinçle girilebilir. Bugün İslamî faaliyet adına, karşı çıkılan yapıların tüm ahlaksızlığı hayata geçiriliyor, “bizim hakkımız bu” deniliyor.
İslami düşünce hayatı, entelektüel hayat, batının sistemini/metodunu, “mutlak bu doğrudur” baskısını aşamadığı için kendi kavramlarını oluşturamıyor, düşünemiyor, yapıyı kuramıyor.
Dolayısıyla dini ve politik popülizmin belirleyici olduğu toplumlarda büyük sürülere katılarak var olmaya çalıştılar; İslam dışı sistem/ideoloji/düşünce/sistemle uzlaştılar, onları meşrulaştırdılar ve ırkçı yapıların, ulus devletin var olması için araç haline geldiler.
İslam, dünyaya ve insanlığa kapılarını kapatarak, ilişkisizliği seçerek vizyon ve etkisini kaybetti. Statik İslam algısı oluştu. Gelenek, rivayet ve masallar vahyin yerine geçirildi; dini hayat kontrol altına alındı, yaşama indirgeme yapılamadı.
İslam dışı yapılar meşrulaştırıldı, onlarla uzlaşıldı; sadece ritüellere, etkisi olmayan alanlara itilip uyuşturucu haline getirildi. Irkçı kapitalist seküler menfaatler ön plana çıkarıldı. Bir türlü, “İslam neden uygulanmıyor?” diye sorgulama yapılmadı, yapan da radikal terörist olarak dışlandı.
Allah’ın farkına varılmadı, varılamadı. Allah’ın yarattığı şeylerin nasıl işlediğinin bilgisi, tecrübesi yapılmadı. Allah’ın işleri nasıl yaptığı hakkında spekülasyon ve hayaller üretildi, bu uğraş tüm zamanların ıskalanmasına neden oldu.
Seküler yapının kuralları, disiplini, bilgi yapısı içselleştirildi mutlak doğru kabul edildi, vahiy bu yapının içerisinde izin verildiği ölçüde anlaşılmaya, hayata geçirilmeye çalışıldı.
Vahyin tanımı, içeriği, manifestosu ortaya konulamadı. Nebilerin devrimci yol gösterici olmaları, Allah’ın bilgisi dışında bilgi kabul etmemesi duruşu işaret edilip gösterilemedi. Mü’min, muttaki olmanın değerinin farkına varılamadı, bu kıymet hayata geçirilmedi.
Mü’min, tüm sömürgeci/sınıflı toplumu oluşturan/ezen/zulmeden tüm yapılara (tağut) başkaldırmak zorundadır.