Siyaset, iktisat, hukuk, ahlâk derken toptan krizde olduğumuz bir süreçteyiz. Kriz olumlu veya olumsuz kırılma, kesintiye uğrama olsa da doğurgandır. Kriz değişime gebe bir hâldir. Bu gebelik düşükle neticelebilinir, sağlıklı doğum olabilir, engelli veya ölü… Krize dair bu dişil metafor sorgulanabilinir elbette.
Kapitalizm krizlerle kendini yeniden üretse de krizin norm hâline geldiğini düşünmüyorum. Neticede kapitalizm mutlak değil, tarihsel süreçte ortaya çıktı. Benzer şekilde ulus devletlerin, yirmi yıllık hükümetlerin krizleri zirve yaparken bünyeleri yaşamaya devam edebiliyor. Kriz eninde sonunda öldürür ama bunun zamanını kestirmek mümkün değil. Sovyet Rusya’nın dağılmasını Aliya İzzetbegoviç’in şaşkınlıkla karşıladığını anımsıyorum.
Yönetimler için “sert olanın çabuk kırıldığı, yumuşak olanınsa dayanıklı olduğu” dillendirilir. Bunun aksine tarih uzun süren otoriter yönetim örnekleriyle doludur.
Hâlihazırda on yıllardır totaliter rejimle yönetilen ülkeler mevcut. Otoriterliğin totaliter bir hâl aldığını söyleyebilmek için bazı özellikler lâzım: hukukun askıya alınması, polis devleti, medya tekeli, endoktrinasyon, liderin kendini devlet olarak sunumu, kitle desteği olan parti, kamusal alanın çöküşü…
Hannah Arendt’e göre totaliter rejimlerde kamusal alan terörize edilerek çökertilir. Meydanlar, sokaklar muhalif eylemlere ve seslere kapatılır. İnsanlar ahlâken dönüştürülmeye, aralarındaki dayanışma sekteye uğratılmaya çalışılır.
Eylemlerde haykıran öğrenci, memur, işçi, işsiz çoğu insan artan baskılarla sokağı terk etti. Kendi isimleriyle açtıkları sosyal medya hesaplarını da anonime çevirdiler. Bu sebeple sosyal medyanın çökertilmiş bir kamusal alan olduğunu söyleyebiliriz.
İnsanları anonim hesaplara yönelten tedbir kılıflı korkunun benzerini Hayyam’a mal edilen rubâîlerde görürüz. Bazı anonim hesap kullanıcıları evvelde cesur işler yapmış olsa da ülkeye hâkim olan totaliter iklim onları isimsizliğe sürükledi. Yağmur gibi yağan tweetler ıslatmıyor meydanları!
Tahakküme sahte isimle de olsa itiraz edebilmek mühim. Neticede kimliklerinin saptanabileceğinin farkındalar ama bu, geri çekilmeyi kalıcı hâle getirebilir. Onlardan umut kesmemeli ancak esas mesele örgütlü bir şekilde açık siyaset kurabilmekte.