Köşe Yazıları

Hatırlama ve Unutma Kesitleri

Yayınlanma:

-

I

“Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.

Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın

aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın

ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.

Hep aynı kente varacaksın. ”(1)

Kavafis’e ait mısralara baktığımızda geçmeyen bir geçmiş karşılar bizi. Şair nereye gitse yaşadığı evi, mahalleyi, denizi ve şehri beraberinde götürüyor. Kapatılamayan hesaplar ve unutamayış melankoliyi besliyor.

II              

Baudrillard şöyle bir öykü anlatır: Bir çocuk periden isteklerini yerine getirmesini ister. Peri, tilkiye ait kızıl kuyruğu aklına getirmemesi şartıyla çocuğun isteklerini gerçekleştirir. Çocuk sonra aklından kızıl kuyruğu bir türlü çıkaramaz.(2)

III

Yaşananlar sonrası oluşan huzursuzlukla başka bir yere taşınarak hayata yeniden başlanabilinir. Ama sanal mekâna düşen talihsiz olaylardan, iftiralardan uzaklara taşınmakla kurtulmak mümkün değil. Bunun için “unutulma hakkı”nı kullanarak karalama içerikli haberlere, paylaşımlara erişim engeli getirmek güzel bir yöntem. Ancak geçmişinde dolandırıcılık, zimmet gibi suçu olan siyasetçilerin sansür maksatlı “unutulma hakkı”na başvurması kamunun zararınadır.

IV

Cinayet, tecavüz veya soykırım gibi daha büyük suça karışmış biri sonradan aklî dengesini yitirdiğinde ondan ceza düşer mi? Hafızanın silindiğine, aklî dengenin yerinde olmadığına dair mahkemeye sunulan raporlar ısmarlama da olabilir. Bu durumda unutmuş gibi yapmak zalime ödül iken acı acı hatırlamak mazluma kalan ceza oluyor.

V

Unutamamanın zalime ceza olduğu duruma bakalım. Sürekli hatırlamak, tükenmeyen pişmanlık ve vicdanın boğucu hapsi insanı intihara sürükleyebilir. Ortadoğu işgalinde bulunmuş Amerikan askerleri arasında intiharın yaygınlığından söz edilir. Yaşamaya devam eden birçok eski asker de ruhsal hastalık, alkol ve uyuşturucu bağımlılığıyla boğuşmaktadır. Bu vahim şeylerin birçok sebebi vardır ancak masumları katletme, onlara tecavüz etme gibi eylemlerde bulunan failin vicdanının harekete geçmesini gözardı edemeyiz.

VI

Ruhlar, elest meclisinde Rab bildikleri Allah’a kulluk sözü vermişlerdir. Söz hâliyle geleceğe yönelik verilir ancak kimse onu ve âyette vurgulandığı gibi kendine şahit tutulduğunu hatırlamaz. Allah, elçileriyle bu sözü insanlara hatırlatır. İman da sözün gereklerini yerine getirmeye çalışmaktır ancak insan unutmaya meyyâldir. Dünyaya fazla dalmak, kibir ve şeytanın hileleri gibi birçok sebep Allah’ı unutturur.

Sözünde durmaya çabalamak hele kendini onun için adamak kolay değildir. Münâfık da verdiği sözü tutmuş gibi görünen ama gerçekte tutmayandır. Kur’an’da kendiliğinden gelişen unutma kınanmazken ciddiye almama olarak beliren unutma yerilir. Allah’ı anmayanları Allah da -mecâzen- unutur.

1- Constantino Kavafis, “Kent”, Çeviren: Herkül Millas – Özdemir İnce

2- Jean Baudrillard, Baştan Çıkarma Üzerine, Sayfa 94, Ayrıntı Yayınları, 3.baskı, 2011.

Tıklayın, yorumlayın

GÜNDEM

Exit mobile version