“Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” ile derneklerin özgürlük alanlarının kısıtlanacağını savunan dernek ve sendikalar bir açıklama yayımladı. Açıklamada 2013 yılındaki “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı”na vurgu yapıldı ve küresel boyutları olan bu düzenlemeler aracılığıyla toplumsal örgütlenme özgürlüklerine darbe indirileceği, bir nevi olağanüstü hâl uygulamasına geçileceği ve kayyım uygulamasının genişletileceği vurgulandı.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Küresel ve Yerel Faşizmi Tahkim Edecek Düzenlemeler Kabul Edilemez!
AKP tarafından TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildikten sonra Genel Kurul gündemine getirilen “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi”, 2013 yılında, İslam halklarının geleceğini kuşatıp Ümmetin dayanışma ağlarını parçalama amacına hizmet eden bir adım olarak TBMM’de kabul edilen “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı”nın bir devamıdır.
Meclisteki teklifle Dernekler Kanunu ile Yardım Toplama Kanununda yapılacak değişiklikler, kitle imha silahlarının finansmanını önleme gerekçesinin dışına çıkarak başka siyasal amaçlara hizmet etmek üzere düzenlenmiştir. Dernekler Kanununa eklenmek istenen 30/A maddesi ile denetleme yetkisinin, denetim altına alma amacına hizmet edecek şekilde genişletildiği görülmektedir. İktidar sahiplerinin politikalarına bağlı olarak herhangi bir dernek yetkilisi ya da görevlisi hakkında açılabilecek bir dava ile bu kişilerin yerlerine kayyım atanmasının yolunu açılacaktır. Olağanüstü hal yönetimi uygulamalarını çağrıştıran böylesi bir düzenleme, derneklerin görece özgür alanlarını iyice tırpanlayacaktır.
Ülke siyasetindeki kayyım uygulamalarının aşama aşama genişletilerek toplumsal örgütlenme düzeylerini de kapsayacağı ortaya çıkmıştır. Halkın elindeki kısmî örgütlenme ve siyaset yapma araçları birer birer alınmaya, farklı toplumsal çevrelerin egemenlerin hoşnut olmadığı nefesleri kesilmeye çalışılmaktadır.
Küresel faşizm düzeni görünürdeki birtakım karşıt pozisyonlara rağmen emin adımlarla ve tam bir uzlaşı hâlinde kendi hâkimiyetinde bir dünya kuruyor, yereldeki egemenler de söz konusu küresel iradeye ayak uydurmaya pek istekli davranarak yapılması gerekenleri ihmal etmiyorlar.
Şu bilinmelidir ki hakikat mutlak anlamda birtakım kurum ve kuruluşların varlığına bağlı değildir. Adalet ve özgürlük mücadelesi farklı şekil ve imkânlarla yoluna devam edecektir. Yerel ve küresel mütehakkim güçlerin bu mücadeleyi boğma girişimleri Allah’ın izniyle muhakkak akamete uğrayacaktır.
TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği)
ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği Derneği)
EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası)
SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası)